Zimbabve’deki toprak reformu, ülkenin tarım sektöründe derin izler bırakmaya devam ediyor. Beyaz çiftçiler ve siyah çiftçiler arasında yaşanan toprak mülkiyeti mücadeleleri, özellikle 2000’lerin başındaki toprak işgalleriyle büyüyen ekonomik eşitsizlikleri gözler önüne seriyor.
2000 YILINDA BAŞLAYAN ZORLA TOPRAK İŞGALLERİ
Guy Watson-Smith, Beatrice bölgesinde 5.000 hektarlık arazisini kaybeden bir beyaz çiftçi olarak, Zimbabve’nin toprak reformunun yıkıcı etkilerini hala hissediyor. 2001’deki işgaller sırasında, ZANU-PF partisi ve üst düzey isimler tarafından yapılan toprak el koyma işlemleri, büyük bir ekonomik ve toplumsal kargaşaya yol açtı. Bu süreç, tarım sektörünü büyük ölçüde zayıflatarak, ülke ekonomisinin temellerini sarstı.
TARIM SEKTÖRÜNDEKİ ÇÖKÜŞ
Toprak işgallerinin ardından, Zimbabve’nin tarım sektörü büyük bir gerilemeye gitti. Beyaz çiftçiler ve siyah çiftçiler, bu reformlardan ya hiç yarar görmediler ya da sadece elit sınıfın faydalandığı bir toprak dağılımı ile karşılaştılar. Siyasi bağlantılara sahip kişiler, topraklarını büyütürken, yoksul çiftçiler bu süreçten dışlandı.
EŞİTSİZ DAĞITIM VE TARIMDAKİ YIKIM
Reformların amacı, geçmişteki koloniyal adaletsizlikleri düzeltmekti ancak uygulama süreci, yolsuzluk ve siyasi çıkarlar yüzünden başarısız oldu. ZANU-PF’nin destekçileri, toprakları sadece kendilerine tahsis ederken, gerçekten ihtiyaç duyanlar bu topraklardan mahrum kaldılar. Bu durum, gıda üretiminin düşmesine ve ekonomik büyümenin durmasına neden oldu.
REFAH VE EŞİTLİK İÇİN YAPISAL REFORMLAR GEREKİYOR
Zimbabve’nin tarım sektöründe yaşanan çöküş ve toprak mülkiyeti sorunları, halk arasında büyük bir toplumsal eşitsizlik oluşturdu. Uzmanlar, yapısal reformların bir an önce uygulanması gerektiğini belirtiyor, aksi takdirde ülkenin ekonomik toparlanması zor olacak.
Kaynak: Al Jazeera