Zimbabve Cumhurbaşkanlığı İletişim Departmanı tarafından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Emmerson Mnangagwa’nın Zimbabve Merkez Bankası’nın (RBZ) altın kasalarına yaptığı inceleme ziyaretinin ardından, ülkenin ulusal altın rezervlerinin 3,4 metrik tona ulaştığı duyuruldu. Bu hamle, yeni tanıtılan ZiG para birimini destekleyerek ekonomik güveni yeniden tesis etmeyi amaçlıyor.
2024 Nisan ayında yürürlüğe giren ZiG (Zimbabwe Gold) para birimi, Zimbabve’nin geçmişte yaşadığı para birimi çöküşlerinin ardından ekonomik istikrarı sağlamayı hedefliyor. ZiG, altın ve döviz rezervleriyle desteklenerek piyasaya sürüldü. Hükümetin amacı, 2025 sonuna kadar altın rezervlerini 5 metrik tona ulaştırarak para biriminin arkasındaki güvenceyi artırmak.
“ALTIN REZERVLERİ, PARA BİRİMİ İSTİKRARININ TEMELİ”
Cumhurbaşkanı Mnangagwa, altın rezervlerini “para biriminin istikrarı için hayati bir dayanak” olarak tanımlayarak, sağlam ekonomik temellere bağlılıklarını vurguladı. Merkez Bankası Başkanı Dr. John Mushayavanhu ise mevcut altın rezervlerinin, dolaşımdaki ZiG hacmini tamamen karşılayacak seviyede olduğunu belirtti. Mushayavanhu, fiyat ve döviz kuru istikrarının sıkı para politikası ve disiplinli kamu harcamaları sayesinde sağlandığını kaydetti. Her ne kadar Zimbabve’nin altın rezervleri küresel ölçekte mütevazı kalsa da, Güney Afrika 125 ton, ABD ve Almanya ise sırasıyla 8 bin ve 3 bin 300 ton civarında altına sahip, Zimbabve’nin varlık temelli para politikası, para arzının kontrol altında tutulması ve hiperenflasyona geri dönüşün engellenmesi açısından önemli bir model sunuyor.
IMF: MALİ DİSİPLİN OLUMLU, ANCAK REFORMLAR DEVAM ETMELİ
Uluslararası Para Fonu (IMF), Zimbabve’nin son dönemdeki mali disiplinini ve enflasyonla mücadeledeki ilerlemelerini takdirle karşıladı. Ancak IMF, kalıcı ekonomik toparlanma için reform sürecinin sürdürülmesi, borç yönetiminde şeffaflık ve yapısal uyum adımlarının atılması gerektiğinin altını çizdi. Altın rezervlerinin artırılması önemli bir adım olarak görülse de, ekonomistler kalıcı istikrar için iyi yönetişim, doğrudan yabancı yatırımın teşviki ve ihracat kapasitesinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. ZiG’in başarısı, sadece rezerv dayanağına değil, aynı zamanda genel ekonomik reformların sürdürülebilirliğine bağlı olacak.