Banna kabilesinin stilts üzerinde yürüme geleneği, ilginç bir kültürel geçmişe sahiptir. Bu kabileden genç erkekler, sığırlarını güderken vahşi hayvanlardan korunmak amacıyla yüksek direkler üzerinde yürürler. Ancak, stilts kullanmanın bu bölgedeki kültürel yaygınlığının tek nedeni bu değildir. Stilts yürüyüşü, toplumun geleneksel bir uygulaması olup, evlenmemiş genç erkekler bu geleneği özellikle topluluk festivallerinde ve ritüellerinde taşırlar. Bir diğer geleneksel kural, stilts yürüyüşü sırasında gençlerin vücutlarını beyaz şeritlerle boyamalarıdır.
STİLTS YÜRÜYÜŞÜNÜN KÜLTÜREL ÖNEMİ
Kullanılan direkler, yerel olarak temin edilen ahşaplardan yapılır. Bir stilts, birkaç metre yüksekliğe ulaşabilir ve taşınması büyük bir denge, beceri ve fiziksel güç gerektirir. Genç erkekler, olağanüstü zarafet ve beceriyle bu görevleri yerine getirir, karmaşık ayak hareketleri, dans benzeri hareketler ve akrobatik gösterilerle izleyicileri büyülerler. Banna kabilesinin stilts yürüyüşü, hem kültürel hem de toplumsal olarak önemli bir geçiş ritüelidir. Genç erkekler için, bu gelenek ergenlikten olgunluğa geçişin simgesidir. Stilts üzerinde dengede durmak, kabileye bu gencin sorumluluk sahibi, bağımsız düşünen, güçlü iradeli ve hayatla cesurca yüzleşmeye hazır olduğunu gösterir.

BANNA KABİLESİ NEREDE YAŞAR?
Banna halkı, Etiyopya’nın güneybatısında, özellikle Omo Nehri ve Weyto arasında yer alan Omo Vadisi’nin alt kısmında yaşar. Banna dili, Hamar ve Banna etkilerinin karışımından oluşan yaygın bir dildir. Banna kabilesi stilts üzerinde yürüdüğü için popüler olsa da, onların kültürel önemi yalnızca buna dayanmaz. Kabilesinin geleneksel kıyafetlerindeki ayrıntılı işlemeler, boncuklar ve süslemeler, onların etnik kimliğini gösterir. Ayrıca, Banna halkının misafirperverliği ve cömertliği, onları çok sayıda kişi tarafından beğenilen bir topluluk yapmaktadır.
BANNA KABİLESİ, ZENGİN BİR MİRASA SAHİP
Banna kabilesi, yalnızca stilts yürüme geleneği ile tanınmaz. Aynı zamanda sürdürülebilir kaynak yönetimi, tarım yöntemleri ve geleneksel tıbbi uygulamalar konusundaki zengin yerel bilgiye de sahiptirler. Bu, araştırmacılar ve çevreciler tarafından geleneksel bilgi sistemlerini korumak ve sürdürülebilir uygulamaları desteklemek için başvurulan bir uzmanlık alanıdır.
GÜÇ VE YETENEKLERİNİ SERGİLİYORLAR