Güney Sudan’da, Devlet Başkanı Salva Kiir ile Birinci Başkan Yardımcısı Riek Machar arasındaki siyasi gerginliğin yoğunlaşmasıyla birlikte iç savaşın geri dönmesi korkusu artıyor. Bu gerginlik, şiddetli çatışmalara ve önemli siyasi ve askeri isimlerin üst düzey tutuklamalarına yol açıyor.
Son gelişmeler, ülkenin 2018’de imzaladığı kırılgan barış anlaşmasını riske atarken, uzmanlar iki lider arasındaki derin güvensizliğin istikrarsızlığı körüklediğini söylüyor.
Pazartesi günü Kiir, tırmanan siyasi krizle bağlantılı olduğu yaygın olarak görülen bir Kabine değişikliğinde üç bakanı görevden aldı. Bu hareket, geçen hafta ABD’nin acil olmayan personeli ülkeden çıkarmak için verdiği tahliye emrinin ardından geldi. Bu karar, artan güvenlik riskleri ve siviller arasında yaygın silah ulaşılabilirliği gerekçesiyle alındı.
Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD) de dahil olmak üzere bölge liderleri, krizin ele alınması için Çarşamba günü olağanüstü bir zirve çağrısında bulunarak arabuluculuk yapmak üzere devreye girdi.
2011’de bağımsızlığını kazanan Güney Sudan, iki yıl sonra iç savaşa sürüklendi. Kiir’in Sudan Halk Kurtuluş Hareketi (SPLM) ile Machar’ın Muhalefetteki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi (SPLM/IO) arasındaki 2018 barış anlaşması büyük çatışmaları durdurmuş olsa da, silahlı grupların silahsızlandırılması ve seçim hazırlıkları gibi önemli reformlar hâlâ askıda.
ŞİDDETTE ARTIŞ
Son alevlenme 4 Mart’ta, Machar’a bağlı bir Nuer milisinin Güney Sudan-Etiyopya sınırına yakın stratejik bir kasaba olan Nasir’de bir ordu üssünü ele geçirmesiyle başladı. Uluslararası Kriz Grubu’na göre Machar, orduyu 25 Şubat’ta Ulang İlçesi’nde saldırılar düzenlemekle ve ülkenin batısında birinci başkan yardımcısının sadık yandaşlarına saldırmakla suçladı.
Machar’ın Nuer topluluğuna bağlı bir milis gücü olan Beyaz Ordu, hükümet birlikleriyle yaşanan çatışmaların ardından sonra Nasir’in kontrolünü ele geçirdi.
Güney Sudan Toplum Güçlendirme ve İlerleme Örgütü (CEPO)-Güney Sudan İcra Direktörü Edmund Yakani, “Şiddet, Güney Sudan Halk Savunma Güçleri’nin (SSPDF) Nasir’de 10 yıldan uzun süredir görev yapan askerlerinin değiştirilmesine ilişkin anlaşmazlıktan kaynaklandı” dedi.
“Beyaz Ordu, birleşik güçlerin dışında yeni SSPDF güçlerinin konuşlandırılmasına direndi. Görünüşe göre SPLM/IO, Beyaz Ordu’yu destekliyor çünkü geçmişte 2013’ten 2018’e kadar Beyaz Ordu birlikte savaşıyordu.” diye ekledi.
Cuma günü Nasir’deki askerleri tahliye etmeye çalışan bir BM helikopterinin saldırıya uğraması ve en az 27 kişinin ölmesiyle durum daha da tırmandı.
Yakani, “Güney Sudan Halk Savunma Gücü generali ve BM barış gücünün öldürüldüğü Nasir ilçesindeki son şiddet, iki lider arasındaki açık bir vekalet savaşının göstergesidir” dedi.
Bu arada başkent Juba’da Kiir’in geçen hafta Machar’ın en önemli müttefiklerinden bazılarının tutuklanmasını emretmesinin ardından gerginlik arttı.
Uluslararası Kriz Grubu’nun Güney Sudan kıdemli analisti Daniel Akech, “Machar’ın kuvvetleri Juba’ya çok da uzak olmayan bir yerde konuşlanmış durumda” dedi.
“Başkan Kiir’e sadık hükümet güçleri bu bölgelere saldırmaya karar verirse, durum hızla Juba yakınlarında şiddete dönüşebilir. Juba yakınlarında herhangi bir çatışma, orada muhalif yetkililerin tutuklanma riskini artırabilir” diye uyardı.
‘GÜVEN EKSİKLİĞİ’
Analistler, Güney Sudan’da süregelen istikrarsızlığın temelinde Kiir ile Machar arasındaki güven eksikliğinin derinleştiğini söylüyor.
Yakani, “Güven ve inanç açığı eğilimi 2013 yılı Aralık ayı ortasından bu yana devam ediyor” dedi.
“İki lider, 2018’den bu yana, siyasi irade ve kararlılık eksikliği konularında birbirlerini suçlamakla meşguller… Ülkedeki durumun başarılı siyasi dönüşümünde uyumsuzluğun sorumluluğunu üstlenmek eski bir eylemdi” diye ekledi.
YENİLENEN İÇ SAVAŞ RİSKİ
Artan gerginlik, Güney Sudan’ın yeniden tam ölçekli bir savaşa sürüklenebileceği yönündeki endişeleri artırdı. Uluslararası Kriz Grubu yaptığı açıklamada, “Güney Sudan yenilenen bir çatışmaya ve siyasi çalkantıya doğru kayıyor” uyarısında bulundu.
Yakani de bu endişeleri dile getirerek, Kiir ile Machar arasındaki siyasi gerginliğin zamanında ele alınmaması halinde “ülkenin tam ölçekli bir iç savaşa dönme olasılığının daha yüksek” olduğu uyarısında bulundu.
Güney Sudan liderleri arasında 2018 barış anlaşmasının uygulanması konusunda yaşanan anlaşmazlığın “çözülmesi” için IGAD liderlerini acil bir toplantı düzenlemeye çağırdı.
Akech, durumun akışkanlığını koruduğunu belirtiyor.
Ülkenin iç savaşa dönüp dönmeyeceği, liderlerin kendi aralarında diyalog kurma ve durumu yatıştırma yönünde çalışma kararlarına bağlı” dedi.
BARIŞ ANLAŞMASI TEHLİKEDE
Güney Sudan’daki BM İnsan Hakları Komisyonu, Juba’da artan şiddetin, tırmanan siyasi gerginliğin ve istikrarsızlığın 2018 barış anlaşmasını rayından çıkarma tehlikesi taşıdığı uyarısında bulundu.
Komisyon Başkanı Yasmin Sooka, “Güney Sudan ilerlemeli, barış anlaşmasının hükümlerini uygulamalı, kurumları güçlendirmeli ve demokrasi için bir temel oluşturmalı” dedi.
“Bunun yerine, yıllarca zorlukla kazanılmış ilerlemeyi ortadan kaldırabilecek endişe verici bir gerilemeye tanık oluyoruz. Liderler, bölünmeyi ve çatışmayı körüklemek yerine acilen barış sürecine odaklanmalı, Güney Sudanlı vatandaşların insan haklarını savunmalı ve demokrasiye sorunsuz bir geçiş sağlamalıdır” dedi.
Uzmanlar, güç paylaşımı anlaşmasının sorunlarla dolu olduğunu söylüyor.
Anlaşmaya göre Kiir, yetkilileri atama ve görevden alma yetkisine sahip ancak temsilcilerini görevden alırken muhalefet liderlerinin onayını alması gerekiyor.
Akech, “Machar ve Kiir 2020’de hükümeti kurduklarından beri, iki lider 2018 barış anlaşmasının temel hükümlerinin uygulanmasını sağlamak için birlikte çalışmadı” dedi.
Yakani, anlaşmanın artık ciddi şekilde çökme riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyor.
Bununla birlikte, kuvvetlerin ateşkesinin ve birleşmesinin anlaşmanın temel unsurları olduğunu belirterek, taraflar arasında güven erozyonunun geçiş süresinin daha da genişletilebileceği anlamına geldiğini söyledi.
SPLM/IO’nun üst düzey askeri ve güvenlik yetkililerinin tutuklanması endişeleri daha da artırdı.
Yakani, “Gruptaki üst düzey subayların uzun süre gözaltında tutulması veya SPLA-IO üst düzey subaylarının daha fazla tutuklanması, ülkede daha fazla ağır iç savaşın çıkmasına neden olabilir” dedi.