İnsan faaliyetlerinin, bazı yağmur ormanlarını iklim değişikliğiyle mücadelede bir çözüme dönüşmekten çıkarıp tam tersine bir kaynağa dönüştürdüğü ortaya çıktı. Nature dergisinde yayımlanan çalışma, Afrika’nın ormanları ile ağaçlık savanlarının “tarihsel olarak atmosferdeki karbonu emen birer yutak olduğunu” ancak 2010 ile 2017 arasında kritik bir dönüşüm yaşayarak karbon kaynağına dönüştüğünü belirledi.
Birleşik Krallık’taki Leicester, Sheffield ve Edinburgh üniversitelerinin Ulusal Yer Gözlem Merkezi’nden araştırmacılar, uydu verileriyle ağaçların ve odunsu alanların ne kadar karbon emdiğini yıllar içinde takip etti. Çalışmanın raporunda şu ifadeler yer aldı:
“Bu değişimin sonuçları derindir. Afrika’nın ormanları ve ağaçlıklı alanları tarihsel olarak karbon yutağı olarak işliyordu. Şimdi ise Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için kapatılması gereken küresel sera gazı emisyonu açığının daha da büyümesine katkıda bulunuyorlar.”
Paris Anlaşması, dünyanın sıcaklığının sanayi öncesi döneme göre 2°C’nin üzerine çıkmamasını hedefleyen ve 196 ülke tarafından imzalanan küresel bir iklim anlaşması.
ÇALIŞMA NEYİ ORTAYA KOYDU?
Kısaca, Afrika’nın ormanları giderek artan baskılarla karşı karşıya. Bu baskılar, atmosferdeki karbonu çekme kapasitelerini ciddi şekilde azalttı. Bugün Afrika ormanları, küresel karbon gideriminin yaklaşık beşte birinden sorumlu kabul ediliyor. Kıtanın en büyük ormanı olan Kongo Yağmur Ormanı, Amazon’dan sonra dünyanın ikinci büyük tropikal ormanı ve “Afrika’nın akciğerleri” olarak anılıyor.
Ancak çalışma, 2011–2017 yılları arasında Afrika ormanlarının her yıl 106 milyon ton biyokütle kaybettiğini gösterdi. Bu durum, atmosferden karbon emme güçlerini belirgin şekilde düşürdü.
En kötü etkilenen bölgeler, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Madagaskar ve Batı Afrika’daki tropikal geniş yapraklı ormanlar oldu.
BU DURUMA NE YOL AÇTI?
Karbon salımı, sanayi çağından bu yana hızla artıyor. Kömür, petrol ve gaz gibi fosil yakıtların yakılması bunun başlıca nedenini oluşturuyor. Ormanlar uzun süre bu fazla karbonu emmekte etkiliydi. Ancak artan ormansızlaşma, tarım alanı açmak için yapılan kesimler ve altyapı projeleri için kullanılan kereste talebi bu işleyişi bozdu.
Rapora göre bu eğilimler, Afrika’daki nüfus artışı, Asya’dan gelen ihracat talebi ve doğal kaynaklar üzerindeki baskı nedeniyle daha da kötüleşebilir. Şöyle denildi:
“Bu eğilimlerin uzun vadede sürmesi, yerel yönetime ve kaynakların sürdürülebilir kullanılıp kullanılmadığına bağlı olacaktır.”
KARBON YUTAĞI NEDİR?
“Yutak”, ürettiğinden daha fazla karbondioksit emen alanlara verilen isimdir. Karasal yutaklar genellikle bitki örtüsünün yoğun olduğu bölgelerdir. Bitkiler fotosentez yoluyla karbondioksiti emer ve gövdelerinde, yapraklarında ve toprakta depolar. Ancak yoğun tarım, bu depolama mekanizmasını zayıflatabilir.
Dünyanın en büyük karbon yutağı okyanuslardır. Okyanuslar, küresel karbon salımının yaklaşık dörtte birini emer. Karbondioksit su yüzeyinde çözünür ve deniz canlıları fotosentez yoluyla bunu kullanır.
HANGİ BÖLGELER RİSK ALTINDA?
Amazon yağmur ormanı da ciddi tehdit altında. Geçen yıl ABD merkezli Amazon Conservation örgütü, Amazon’daki ormansızlaşmanın karbon emen ağaçları yok ederek ormanı zayıflattığını ortaya koydu. Açılan alanlar çoğunlukla tarım ve hayvancılık için kullanılıyor. Bu faaliyetler ise ek sera gazı üretiyor.
Ancak Brezilya hükümetinin ormansızlaşmayı durdurmaya yönelik sert tedbirleri sayesinde, Amazon’un karbon yutağı olma özelliğini kaybetme tehlikesi şimdilik ertelenmiş görünüyor.
Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI), küresel orman karbon yutaklarının kaybının “insanlık ve gezegen için felaket sonuçlar” doğuracağı uyarısında bulundu.
ÇÖZÜM NE?
Raporun yazarları, Brezilya tarafından başlatılan ve Tropical Forest Forever Facility (TFFF) adlı programın ormanları dokunulmadan bırakan ülkelere 100 milyar dolar ödeme yapmayı hedeflediğini belirtti. Ancak şu ana kadar yalnızca 6,5 milyar dolar toplanabildi. Bu nedenle çalışma, Afrika’nın karbon yutaklarını korumaya ve iklim değişikliğini sınırlamaya yönelik daha güçlü adımlar atılması gerektiğini vurguluyor:
“Dünya, Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için ihtiyaç duyduğu bu önemli karbon yutağını kaybetme riskiyle karşı karşıya. Afrika’da biyokütle kaybını tersine çevirmek; siyasi, ekonomik ve toplumsal düzeylerde kapasite geliştirmeyi ve orman yönetimini iyileştirmeyi gerektiriyor.”
Uzmanlar ise son uyarıyı fosil yakıt tüketimine dair yapıyor. Leicester Üniversitesi’nden fiziksel coğrafya profesörü Heiko Balzter, New Scientist’e şunu söyledi:
“Eğer tropikal ormanları iklim değişikliğini hafifletmenin bir yolu olarak kaybediyorsak, o zaman fosil yakıt kullanımından kaynaklanan sera gazı emisyonlarımızı çok daha hızlı azaltmamız ve neredeyse sıfıra indirmemiz gerekiyor.”
Kaynak: Al Jazeera

