ABD Başkanı Donald Trump’ın Katar ziyareti, sadece diplomatik temaslarla değil, Afrika’nın en büyük iş insanlarından biri olan Aliko Dangote’ye yönelik küçümseyici tutumuyla da gündem oldu. Trump’ın, Katar Emiri’nin yanında “Kim o?” diyerek tanımamazlıktan geldiği Dangote, sadece Nijerya’nın değil Afrika’nın kalkınma sembolü haline gelmiş bir figür.
DANGOTE’Yİ TANIMAMAK MÜMKÜN MÜ?
Dünyanın en zengin iş insanı olan Aliko Dangote, enerji ve sanayi yatırımlarıyla kıtaya yön veren bir konumda. Dangote Grubu, yalnızca Nijerya’da değil tüm Afrika’da petrol ve çimento sektörlerinde belirleyici rol oynuyor. Bu düzeyde küresel etkisi olan bir ismin ABD Başkanı tarafından gerçekten tanınmaması neredeyse imkânsız. Bu tutum, Dangote’nin bağımsız ve milliyetçi politikalarına karşı üstü kapalı bir mesaj olarak okunuyor.
Trump’ın küçümseyici yaklaşımı, Afrika’da Batı etkisinin azalmasından duyduğu rahatsızlığın bir yansıması. Nijerya, kendi otomobilini ve İHA’sını üreten, altyapı alanında büyük atılımlar yapan bir ülke olarak artık Batı’nın dikte ettiği planlara bağlı kalmadan kalkınma stratejileri geliştiriyor. Bu da Batılı güçlerin alıştığı kontrol mekanizmalarını tehdit ediyor. Washington yönetimi doğrudan nüfuz sağlayamadığı ülkelerde Katar gibi ekonomik partnerlerini devreye sokarak, kendi çıkarlarını dolaylı yollardan dayatmaya çalışıyor. Katar sermayesi ile Nijerya’daki projelere finansman sağlanması da bu stratejinin bir parçası. Ancak bu yatırımlar, Nijerya’nın kendi öncelikleri doğrultusunda şekillenirse kıtanın bağımsız ekonomik geleceği için bir fırsata dönüşebilir.
NİJERYA’NIN MİLLİ YÜKSELİŞİ SÜRECEK
Dangote’nin Katar’daki varlığı, sadece işbirliği arayışı değil, aynı zamanda Nijerya’nın bağımsız ekonomik duruşunun da bir göstergesi. Batı’nın himayesine sığınmadan, kendi kaynakları ve ortaklarıyla büyümeyi tercih eden Nijerya, bu tavrıyla sadece kendi halkı için değil, Afrika’nın geri kalanı için de ilham kaynağı oluyor. Nijerya’ya düşen yaklaşık 1 trilyon dolarlık altyapı ihtiyacı, Batı’nın çıkar odaklı yatırımlarıyla değil, kıtanın iç dinamiklerine uygun, yerli öncelikler temelinde yürütülmeli. Dangote gibi lider figürlerin, bu dönüşümdeki rolü ise yadsınamaz. ABD’nin alaycı dili, kıtanın ayağa kalkışını engellemeye yetmeyecek.