Güney Afrika’nın Batı Kap eyaletinde bulunan Citrusdal kasabası, ABD’nin narenciye ürünlerine uygulayacağı yeni gümrük tarifesiyle sarsıldı. 1 Ağustos’ta yürürlüğe girecek olan yüzde 30’luk vergi, özellikle ABD pazarına üretim yapan Güney Afrikalı beyaz çiftçiler için büyük bir tehdit oluşturuyor.
Yıllardır narenciye üretimi yapan ve altıncı kuşak çiftçi olan Krisjan Mouton Reuters’a yaptığı açıklamada: “Güney Afrikalı çiftçilerin bir kısmını Amerika’da ağırlayıp, geride kalanları cezalandırmak bize mantıklı gelmiyor.” dedi. Mouton, Citrusdal yakınlarındaki çiftliğinde portakal ağaçlarının arasında yaptığı açıklamada:
“Çok büyük bir etkisi olacak. Artık ABD’ye ihracat yapmak kârlı değil.” ifadelerine yer verdi.
AYRICALIKLI İHRACAT SONA ERDİ
Narenciye, şarap, soya fasulyesi, şeker kamışı ve sığır eti gibi ürünler, daha önce Afrika Büyüme ve Fırsatlar Yasası (AGOA) kapsamında ABD’ye gümrüksüz bir şekilde ihraç edilebiliyordu. Bu avantaj sayesinde Güney Afrika, İspanya’nın ardından dünyanın en büyük ikinci narenciye ihracatçısı haline geldi. Yıllık 100 milyon doları bulan ABD geliri, bu sektörün bel kemiğini oluşturuyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Nisan ayında başlattığı ticaret politikası değişiklikleriyle, Güney Afrika dahil 12 ülkeye yeni gümrük vergileri getirileceği açıklandı. Bu karar, özellikle serbest mülkiyete sahip toprakların büyük kısmı beyaz çiftçilerin elinde olduğu için onların ekonomik olarak doğrudan onları etkiledi. Fakat uzmanlara göre vergiden kaynaklı zararı sadece onlar yaşamayacak.
Güney Afrika Narenciye Yetiştiricileri Birliği (CGA) Genel Müdürü Boitshoko Ntshabele:,
“Yüzde 30’luk gümrük vergisi, onlarca yıldır özellikle ABD pazarı için üretim yapan topluluklarda büyük bir tahribata yol açacaktır.” dedi. Ntshabele, tarım işçilerinin de bu durumdan ciddi biçimde etkileneceğini vurguladı.
BAZI BÖLGELER DOĞRUDAN ABD PAZARINA BAĞLI
Her ne kadar Güney Afrika’nın narenciye ihracatının sadece yaklaşık %6’sı ABD’ye yönelik olsa da, bazı üretim bölgeleri doğrudan bu pazara bağımlı. Üstelik ABD için yetiştirilen ürünleri başka pazarlara yönlendirmek hiç kolay değil. Çünkü ülkelerin boyut ve sağlık standartları birbirinden çok farklı.
Güney Afrika, Güney Yarımküre’deki konumu sayesinde, ABD’nin narenciye üretmediği dönemlerde piyasaya ürün sunarak bu boşluğu dolduruyordu. Bu sayede ABD’li tüketicilere yıl boyunca taze meyve erişimi sağlanıyordu. Fakat bu durum neredeyse bozulmak üzere.
Batı Kap’taki Cederberg dağlarında yer alan Mouton ailesinin çiftliğinde 21 daimi işçi çalışıyor. Hasat sezonunda bu sayı üç katına çıkıyor. CGA’ya göre sadece turunçgil sektöründe 35 bin işçi tehlikede. Tarifeler, Güney Afrika ürünlerinin Peru, Şili ve Avustralya gibi rakip ülke ürünleri karşısında rekabet gücünü kaybetmesine neden olabilir.
ALTERNATİF PAZAR ARAYIŞI
Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Washington ile ticaret görüşmelerinin devam ettiğini ve söz konusu oranın iki ülke arasındaki yanlış anlaşılmalardan kaynaklandığını savundu. Öte yandan CGA, Çin ve Hindistan gibi yeni pazarlara açılmak istiyor. Fakat Avrupa Birliği gibi pazarlardaki sıkı bitki sağlığı kuralları ve bazı ülkelerdeki yüksek tarifeler bu süreci zorlaştırıyor.
Mouton çiftliğine çok uzak olmayan Goede Hoop Citrus adlı paketleme tesisinde, işçiler meyveleri ayıklayıp paketlemeye devam ediyor. Ama tesisin genel müdürü Andre Nel, bu durumun uzun sürmeyeceğini belirtiyor. Nel, “Çiftçiler iflas edecek. Sektörümüzde kesinlikle iş kayıpları yaşanacak, bunu düşünmek bile istemiyorum.” sözleriyle bu durumdan ciddi derecede endişe duyduğunu ifade etti.
Kaynak: Ajanslar