ABD Başkanı Donald Trump, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC)’nin doğusunda devam eden ve Ruanda destekli M23 çatışmasında iki ülke arasında arabuluculuk sürecini üstlendi. Geçtiğimiz Nisan ayında Washington’da bir araya gelen KDC ve Ruanda devlet başkanları arasında bir ön görüşme gerçekleştirildi. Taraf ülkeler Çarşamba günü yaptıkları ortak açıklamada, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin doğusundaki çatışmaları sona erdirmeyi amaçlayan bir anlaşmayı görüştükleri ve önümüzdeki hafta ABD başkenti Washington’da resmen imzalanacağını duyurdu.
TRUMP: ”AFRİKA İÇİN BÜYÜK BİR GÜN”
Trump, Truth Social üzerinden yaptığı bir paylaşımda: “Bu Afrika için büyük bir gün ve açıkçası dünya için de büyük bir gün!” ifadelerini kullandı. Bu arabuluculuk çabalarının sonucunda kendisine Nobel Barış Ödülü verilmeyeceğini belirterek dert yakındı.
Başkan Trump, başkentte gerçekleşecek imza töreni için KDC ve Ruanda yetkililerinin pazartesi günü Washington’da olacaklarını söyledi, ancak ortak açıklamalarında 27 Haziran’da anlaşmayı imzalayacaklarını belirtti.
WASHİNGTON GÖRÜŞMELERİ
Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin maden zengini olan doğu bölgesinde devam eden çatışmalar Ruanda ve KDC’nin gerilmesine sebep oldu. Bölgede hakim olan M23 silahlı grubunun Ruanda tarafından desteklendiğini iddia eden Kinşasa yönetimi Ruanda’nın topraklarındaki güvenliği olumsuz etkilediğini belirtti. Ruanda ise bu iddiaları her seferinde yalanladı. Binlerce insanın öldüğü ve milyonlarcasının ise göç etmek zorunda kaldığı bu çatışmanın ardından arabuluculuk çabaları devreye girdi.
ABD’nin üstlendiği bu süreç iki ülke arasındaki görüşmeleri Nisan ayında başlamasına olanak tanıdı. İlk görüşmede temel ilkeler değerlendirilmeye alındı ve süreç olumlu olarak tamamlandı. Taraflar önümüzdeki hafta daha kapsayıcı bir anlaşmayı imzalamak için ABD’de bir araya gelecek.
TRUMP: ”ÇABALARIM BANA NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ KAZANDIRMIYOR”
Donald Trump, Hindistan ile Pakistan ve Sırbistan ile Kosova arasındaki çatışmalarda üstlendiği arabuluculuk rolü nedeniyle Norveç Nobel Komitesi tarafından göz ardı edildiğinden de yakındı. Ayrıca Mısır ile Etiyopya arasında “barışın sağlanması” ve İsrail ile bazı Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini amaçlayan bir dizi anlaşma olan İbrahim Anlaşması’nın imzalanmasında arabuluculuk yapması nedeniyle de takdir talep etti.
Trump, Ukrayna’daki savaşı ve Gazze’deki soykırımı hızla sona erdirmek için müzakere becerilerini kullanacak bir “barış elçisi” olarak seçim kampanyası yürüttü; fakat her iki çatışma da başkanlığının beşinci ayında hâlâ devam ediyor. Hint yetkililerse Trump’ın Pakistan ile ateşkeste herhangi bir rolü olduğunu reddetti. Ancak İslamabad, Trump’ın rolünü kabul etti ve onu 2026 Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdi.
Trump, yıllar içinde destekçileri ve sadık milletvekillerinden çok sayıda Nobel Barış Ödülü adaylığı aldı. Bu önemli ödülü kaçırdığı için duyduğu rahatsızlığı gizlemeyen Trump, konuyu en son Şubat ayında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı Oval Ofis görüşmesinde gündeme getirmişti.
Başkan Barack Obama, 2009 yılında göreve başladıktan kısa bir süre sonra ödülü kazanmış, Trump ise 2024 seçim kampanyası sırasında Obama’nın bu onura layık olmadığından yakınmıştı.
Kaynak: TRT Afrika