Yaban hayatının zenginliğiyle ünlü Ngorongoro bölgesindeki Maasai halkı tahliyelerin hedefi haline geldi
Tanzanya’nın, yerel toplulukları topraklarından çıkarmasıyla ilgili uzun ve sancılı bir geçmişi bulunuyor. Bu durum, ülkenin topraklarının yüzde 40’ından fazlasını oluşturan koruma alanlarını genişletme bahanesiyle gerçekleşiyor. Son yıllarda, yaban hayatı zenginliği ve ünlü Ngorongoro Krateri ile tanınan Ngorongoro bölgesindeki Maasai halkı, bu zorunlu tahliyelerin hedefi haline geldi. Göçebe yaşam tarzlarıyla sığır çobanlığı geçmişine sahip Maasai halkı, varoluşlarını tehdit eden ciddi sorunlarla karşı karşıya. Hükümet, bu tahliyelerin çevrenin Maasai nüfusunun yoğunluğundan korunması için gerekli olduğunu savunuyor. Şu anda koruma alanında yaklaşık 100 bin Maasai yaşamını sürdürüyor.
Yaşadıkları araziyi kullanma hakkına hükümet tarafından el konulan Maasai’ler, bu durumu protesto ediyor. Arazi daha sonra kârlı yaban hayatı turizmini ve seçkin avlanma alanlarını genişletmek için kiralanıyor. Çoğunlukla yaban hayatı turizminin revaçta olması ve ülkenin GSYİH’sinin yüzde 17’sinden fazlasını oluşturması bu alanların hükümet tarafından kullanılmasının önünü açıyor. 2021’de başkanlığı devralan Samia Suluhu Hassan döneminde tahliyeler daha sık, daha şiddetli ve daha yaygın hale geldi. Son birkaç yıldır Maasai’ler hükümet güçleri tarafından vuruldu, gözaltına alındı ve kötü muameleye maruz kaldı. Bu durum yerel topluluklar, aktivistler ve akademisyenler arasında da tepkiye yol açtı.
Hükümet, yeni yerleşim bölgelerinde destek sağlayacağını taahhüt etse de, Maasai toplulukları bu bölgelerde yaşam koşullarının yetersiz olduğunu bildirmektedir. Özellikle, su kaynaklarının eksikliği nedeniyle hayvanlarının öldüğünü ve geçim sıkıntısı yaşadıklarını belirttiler. Tanzanya’daki Maasai topluluklarının zorla tahliyesi, yerli halkların hakları, çevresel koruma ve ekonomik çıkarlar arasındaki karmaşık ilişkiyi gözler önüne sermektedir. Bu mesele, yerel toplulukların haklarının korunması ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasındaki dengenin önemini bir kez daha hatırlatmaktadır.