Tanzanya’nın güneyindeki Mbeya ve Morogoro bölgelerinde çiftçiler, iklim krizinin yol açtığı kuraklık ve verim kayıplarına karşı agroormancılık (ağaçlı tarım) uygulamalarına yöneliyor. Bu yöntem, hem toprağı koruyor hem de hane gelirini artırıyor.
Mbarali’de kuraklık yüzünden kuruyan Ruaha Nehri, bölgedeki pirinç üretimini neredeyse durma noktasına getirdi. Birçok aile, geçimini sürdürmek için hayvanlarını satmak zorunda kalıyor.
Ancak Morogoro’nun Uluguru Dağları eteklerinde umut yeniden filizleniyor. Çiftçi Mary Gasper Mkwama, maize ve fasulyeyle birlikte avokado ağaçları dikerek gelirini beş kat artırdığını söylüyor: “Artık çocuklarımın okul ücretini kimseye yalvarmadan ödeyebiliyorum.”
“ÇİFTÇİLER HAYATTA KALMAZSA HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEZ”
Yerel sivil toplum kuruluşu Agriwezesha, bölge genelinde 440 binden fazla ağaç dikerek erozyonu önlemeyi, gıda güvenliğini güçlendirmeyi ve iklim şoklarına karşı dayanıklılığı artırmayı hedefliyor.

Ancak çiftçiler, ürünlerin pazara ulaşamaması ve düşük fiyatlar nedeniyle sürdürülebilir gelir elde etmekte zorlanıyor. Akademisyen Pius Yanda, yaklaşan BM İklim Zirvesi öncesinde uyarıyor:
“Küresel vaatlerin anlamı yok; çiftçiler hayatta kalamazsa hiçbir şey değişmez.”
TANZANYA ORMANLARINI KAYBEDİYOR
Tanzanya’da her yıl yaklaşık 400 bin hektar orman kayboluyor, bu da yağış döngüsünü ve su kaynaklarını olumsuz etkiliyor. Uzmanlara göre agroormancılık, bu kayıpları dengeleyebilecek en etkili yöntemlerden biri.
Kadın çiftçiler ise uygulamanın öncüsü. Hem gıda üretimini artırıyorlar hem de yakacak odun için daha az mesafe yürümek zorunda kalıyorlar.
Yanda’ya göre, “Gerçek çözüm, çiftçilere finansman, adil ticaret ve eğitim desteği sağlamakla mümkün.”