Tanzanya’da ana muhalefet partisi Chadema’nın lideri Tundu Lissu, Ekim ayında yapılacak genel seçimler öncesi seçim reformu çağrısında bulunduğu gerekçesiyle vatana ihanet suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. Suçlamanın mahkumiyetle sonuçlanması halinde idam cezası söz konusu olabilir.
Lissu, duruşmaya üzerinde “Reform yoksa seçim de yok” yazılı tişörtle katılarak siyasi mesajını yineledi. 9 Nisan’da yaptığı bir miting konuşmasında kullandığı bu ifadeler, gözaltına alınmasına neden olmuştu. Mahkemeye sanal bağlantıyla katılmak istemeyen Lissu, protesto amacıyla açlık grevine başlamıştı.
2017’DE SUİKAST GİRİŞİMİ, ŞİMDİ ÖLÜM CEZASI RİSKİ
Tundu Lissu, 2017 yılında uğradığı silahlı saldırıdan ağır yaralı olarak kurtulmuş, uzun süre yurtdışında tedavi görmüş ve güvenlik gerekçesiyle sürgünde yaşamıştı. Ülkeye dönüşünden bu yana yeniden aktif siyasete katılan Lissu, seçmen reformlarının yapılmaması halinde seçimleri boykot edeceklerini açıklamıştı.
Duruşmada konuşan Lissu, destekçilerine “Korkmayın” diyerek moral verdi ve zafer işaretleri yaptı. Mahkeme, savcıların talebiyle soruşturmanın tamamlanması için iki haftalık ek süre verdi. Bir sonraki duruşma 2 Haziran’da görülecek.
Lissu’nun davası bölgesel gerginliğe de yol açtı. Davayı izlemek üzere ülkeye gelen Kenya muhalefet lideri Martha Karua sınır dışı edildi. Eski Kenya Anayasa Mahkemesi Başkanı Willy Mutunga ve üç sivil toplum temsilcisi ise gözaltına alındı. Kenya Dışişleri Bakanlığı, gözaltındakilerin serbest bırakılması için çağrı yaptı.
SEÇİM ÖNCESİ SİYASİ BASKILAR ARTIYOR
Devlet Başkanı Samia Suluhu Hassan, bu yılki seçimlerde ikinci kez aday olacak. Ancak muhalefet partisi Chadema, bağımsız bir seçim komisyonunun bulunmaması ve mevcut yasal çerçevenin iktidardaki CCM partisinin lehine olduğu gerekçesiyle sürece tepki gösteriyor.
Uluslararası insan hakları kuruluşları da Tanzanya yönetimini muhalefet üzerinde baskı kurmakla suçlarken, hükümet bu iddiaları reddediyor. Ülkede siyasi tansiyonun, seçim tarihine yaklaşıldıkça daha da yükselebileceği belirtiliyor.