Mineral Access Systems Tanzania Ltd (MAST) tarafından işletilen tesis, New York merkezli MCC firmasıyla yapılan ortaklık sonucu 10 milyon ABD dolarını aşan yatırımla hayata geçirildi. Gelişmiş sızdırma (leaching) ve çimentolama (cementation) teknolojilerini kullanan tesis, düşük tenörlü cevherleri %75 saflığa kadar bakır çimentosuna dönüştürebiliyor. Aylık 31 bin 200 ton cevher işleme kapasitesine sahip olan tesisin 4 bin tonluk kısmı, doğrudan Tanzanya’daki küçük ölçekli madencilerden tedarik ediliyor.
İSTİHDAM VE VERGİ GELİRLERİYLE YEREL EKONOMİYE KATKI
Toplam 254 çalışanın 205’inin Tanzanyalı olduğu tesiste, yerli istihdamın yanı sıra vergi gelirleri de dikkat çekiyor. Tesisten ihraç edilen ilk 200 ton bakır çimentosu için devlete 228 milyon Tanzanya şilini vergi ödendi. Bu gelirlerin önemli bir kısmı yerel yönetimlere aktarılıyor. Chunya’daki tesis, Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan’ın ham madde ihracatına dayalı ekonomik yapıdan uzaklaşıp, işlenmiş ürün üretimini teşvik eden sanayileşme politikasının somut bir örneği olarak görülüyor. Hükümet, ülke genelinde dört bakır işleme tesisi için lisans verdi. Bu gelişme, yatırımcı güveninin arttığını da gösteriyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN GÜÇLÜ YÖNETİM ŞART
Uzmanlara göre bu başarının kalıcı hale gelmesi için güçlü kurumsal yönetim, çevresel denetim ve küçük ölçekli madencilerin sisteme entegrasyonu şart. Özellikle elektrikli araç bataryaları için kritik önemde olan nikel gibi stratejik minerallerin işlenmesine geçilmesi de, ülkenin küresel değer zincirindeki yerini daha da güçlendirebilir. Dünya genelinde bakıra olan talep hızla artarken, Tanzanya’nın yerli işleme kapasitesini artırması ülkeyi sadece bir hammadde tedarikçisi değil, aynı zamanda değerli bir sanayi aktörü konumuna taşıyor. Chunya tesisi yalnızca bir üretim merkezi değil; Tanzanya’nın ekonomik dönüşüm hikâyesinde yeni bir sayfa olarak değerlendiriliyor.