Sudan’da Ömer el-Beşir’in 30 yıllık otoriter iktidarına karşı başlayan halk hareketinde kadınlar ön saflarda yer aldı. Gösterilerin simgesi haline gelen 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Alaa Salah, beyaz geleneksel kıyafetiyle bir arabanın üzerinde halkı özgürlük için haykırmaya çağırdı. Salah, Sudan tarihindeki kadın savaşçı kraliçelere atıfla “Kandaka” unvanını aldı ve direnişin sesi oldu.
Başkent Hartum’daki ordu karargâhı önünde 6 Nisan’da başlayan oturma eyleminde binlerce kişiye gönüllü olarak yemek dağıtan kadınlar, sadece protestolarda değil, organizasyonun her aşamasında aktif rol üstlendi. 56 yaşındaki Awadia Mahmoud Koko, 13 torununa rağmen her gün alana gelip binlerce kişiye yemek hazırladı. Koko, “Hayatım boyunca bu anı bekledim. Halkımın haklarını talep etmesi için buradayım” sözleriyle kararlılığını dile getirdi.
Ülkenin batısındaki Darfur bölgesinden gelen öğretmen ve aktivist Halima Ishaq da eylemlerin aktif isimlerindendi. Ishaq, milislerin köyünü yakmasına ve yaşadığı travmalara rağmen sivil direnişe katılarak, kadınların uğradığı çifte ayrımcılığa dikkat çekti. “Kadınlar olarak iki kat acı çektik. Bu yüzden yeni bir Sudan için mücadele ediyoruz,” dedi.
Gösterilerdeki bu etkili kadın katılımı, geçici yönetim ve yeni anayasa sürecinde kadınların siyasi temsiliyet taleplerini de beraberinde getirdi. Aktivistler, kadınların hükümetin her kademesinde yer alması gerektiğini vurgularken, geçiş hükümetinde kadınlara en az %40 kota verilmesi çağrısında bulundu.
Sudanlı kadınlar sadece rejime karşı değil, aynı zamanda yıllardır süregelen ataerkil yapılara da karşı durarak, demokrasi ve eşitlik mücadelesinde öncü bir rol üstlendi. Bu tarihi hareket, Sudan’da kadınların toplumsal ve siyasi hayattaki yerini dönüştürme yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Kaynak: El Cezire