Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde yer alan Jebel Marra dağlarında, ülkeyi sarsan iç savaşın ortasında bile hayat, dış dünyadan kopuk bir şekilde sürüyor.
Her sabah, rengarenk kıyafetler içinde kadınlar, çocuklarını yanlarına alarak eşek sırtında tarlalara gidiyor. Akdeniz iklimini andıran bu dağlık bölgede, verimli topraklarda yer fıstığı, portakal, elma ve çilek yetiştiriliyor. Ancak, ülke genelinde milyonlarca insanın açlıkla mücadele ettiği bir dönemde, bu ürünler pazara ulaşamadan çürüyüp gidiyor.
Bir zamanlar tüm Sudan’da aranan Jebel Marra portakalları, artık üretildikleri yerde satılamıyor. Golo kentindeki bir satıcı, “Portakalları neredeyse bedavaya veriyoruz, bazen pazara varmadan çürüyüp atıyoruz” diyor.
Güvenlik sorunları ve bozuk yollar nedeniyle ulaşım neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda.
SAVAŞ ORTASINDA İZOLE BİR BÖLGE
Jebel Marra, 2003’ten bu yana Darfur’daki çatışmalarda tarafsız kalan Sudan Kurtuluş Ordusu – Abdulvahid (SLA-AW) grubunun kontrolü altında. Bu grup, Sudan ordusu veya Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile hiçbir barış anlaşması imzalamadı.
Bölge bugün dört bir yandan kuşatma altında. Kuzey ve batıdaki yollar HDK ve müttefik Arap milisler tarafından kesilmiş durumda. Güneydeki HDK mevzileri Sudan ordusunun hava saldırılarına hedef oluyor. Doğuda da HDK güçleri etkin.
Bu nedenle çiftçiler ve tüccarlar, ürünlerini ülkenin büyük şehirlerine ulaştıramıyor. El-Faşir kentine (130 km) veya Çad sınırındaki Tine’ye (275 km) gitmek artık neredeyse imkânsız.

KITLIK ORTASINDA BOLLUK
Birleşmiş Milletler’e göre, Sudan’daki iki buçuk yıldır süren savaş yüzünden 25 milyon insan – ülke nüfusunun yarısı – ciddi gıda kıtlığıyla karşı karşıya. Bunlardan 600 binden fazlası kıtlık koşullarında yaşıyor.
Ancak Jebel Marra’da sorun üretim değil; ürünleri dışarıya çıkaramamak.
Dağ yolları çamur ve çetelerle dolu. “12 kilometrelik yolu bir günde ancak alıyoruz,” diyor Tawila’daki bir meyve satıcısı. “Üstelik artık yollarda güvenlik de yok.”
Tawila, şu anda savaş bölgesinden kaçan binlerce kişinin sığındığı geçici bir pazar yerine dönüşmüş durumda. Ancak ürün bolluğu nedeniyle fiyatlar düşüyor, kazanç neredeyse sıfırlanıyor.
TEHLİKELİ TİCARET
Orta Darfur’da Fur kabilesi ile Arap göçebeler arasında sağlanan geçici ateşkes, bazı bölgelerde kısıtlı ticaretin yeniden başlamasına izin verdi. Nertiti kasabasındaki pazarda Arap kadınlar süt ürünleri, Fur çiftçiler ise meyve ve sebze satıyor. Ancak pazar sadece haftada bir kez açılabiliyor ve yollar hâlâ tehlikeli.
Nertiti ile Zalingei arasındaki yollarda, her perşembe onlarca kontrol noktası kuruluyor. HDK savaşçıları ve milisler, geçiş için ücret talep ediyor.

SAVAŞIN GÖLGESİNDE YAŞAM
SLA-AW kontrolündeki bölgede göreceli bir sükûnet olsa da, ülke genelindeki savaşın etkileri burada da hissediliyor. Her gün, El-Faşir çevresindeki çatışmalardan kaçan insanlar kamyonlarla Jebel Marra’ya ulaşıyor.
Birçoğu okul ve kliniklerde barınırken, yardımlar bölgeye ulaşmakta zorlanıyor.
Golo’daki bir kadın, “El-Faşir’den kaçtım. Hemşireydim, burada iş yok, topraklar başkalarının. Çocuklarla ne yapacağımızı bilmiyoruz,” diyor.
Okul binasında onlarca aileyle birlikte yaşayan kadın konuşurken, yerde yatan yaşlılar ve açlıktan ağlayan çocuklar dikkat çekiyor.
“BİZ SAVAŞIN TARAFI DEĞİLİZ, SADECE PORTAKAL SATMAK İSTİYORUZ”
Jebel Marra, savaşla çevrili ama kendi içinde yeşil ve bereketli bir dünya.
Şelaleler, tarlalar ve çürüyen meyveler…
Kıtlığın ortasında bolluk yaşanan bir çelişki bölgesi.
Bir meyve satıcısı, durumu şu sözlerle özetliyor:
“Biz savaşın tarafı değiliz.
Sadece portakallarımızı satmak istiyoruz.”

