Sudan’ın Darfur bölgesinde yer alan El-Faşir şehrinde, Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki iki buçuk yılı aşan iç savaş nedeniyle binlerce sivil, şiddetli bombardımanlar, insansız hava aracı saldırıları ve gıda krizi arasında hayat mücadelesi veriyor. Şehirdeki camiler, okullar ve kamplar hedef alınırken, siviller toprak altına kazdıkları sığınaklarda hayatta kalmaya çalışıyor. BM, şehrin yaklaşık 18 aydır HDK kuşatması altında olduğunu, bir milyondan fazla kişinin bölgeden kaçtığını, yaklaşık 250 bin kişinin ise hâlâ mahsur kaldığını belirtiyor.
DARFUR’UN SON KALESİ EL FAŞİR
Darfur bölgesinde ordu kontrolündeki son büyük şehir olan El-Faşir, HDK’nın bölgeyi tamamen ele geçirme hedefinin merkezinde yer alıyor. HDK’nın burayı ele geçirmesi halinde Darfur’da paralel bir yönetim kurması ve Sudan’ın fiilen bölünmesi ihtimali artacak. İç savaşın neden olduğu siyasi ve askeri güç mücadelesi, ülke genelinde etnik temelli katliamları tetikledi, dış güçlerin dahil olduğu karmaşık bir çatışma ortamı yarattı.
Birleşmiş Milletler’e göre, şehirdeki HDK kuşatması 18 aydır sürüyor. Bu süre boyunca bir milyondan fazla kişi El-Faşir’den kaçtı, ama şehirden ayrılmak hem yüksek maliyetler hem de yolda karşılaşılan saldırılar nedeniyle artık son derece tehlikeli hale geldi. Şehirde kalan sivillerin çoğu yaşlı, kadın ve çocuklardan oluşuyor.
YERELATINDA HAYATTA KALMA MÜCADELESİ
Reuters haber ajansının telefonla ulaştığı tanıklar, şehirdeki günlük yaşamın neredeyse tamamen yeraltına taşındığını anlattı. Siviller, artan hava saldırıları nedeniyle, kendi imkanlarıyla kazdıkları toprak sığınaklarda barınmaya çalışıyor. Gündüz saatlerinde hareket edenlerin vurulma riski olduğu için insanlar çoğunlukla gece ya da sabahın erken saatlerinde dışarı çıkıyor. Yerel gazeteci Mohyaldeen Abdallah:
“Artık insanları yalnızca geceleri ya da gün doğmadan gömebiliyoruz. Bu bizim için olağan hale geldi.” sözlerine yer verdi.

El-Faşir’in terk edilmiş Güney Hastanesi’nin eski başhekimi Dr. Ezzeldin Asow ise:
“Sokakta yürürken duvarlara yapışıyoruz. İHA’lar sizi fark etmesin diye bir kertenkele gibi hareket ediyorsunuz.” sözleriyle şehirdeki korkuyu özetledi.
OKULLAR VE CAMİLER HEDEF ALINIYOR
30 Eylül’den bu yana devam eden bombardımanlarda, Ebu Talib Okulu sığınak olarak kullanıldığı sırada vuruldu. Yerel kaynaklara göre burada aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu en az 18 sivil hayatını kaybetti. Reuters’ın doğruladığı görüntülerde okulun tavanının çöktüğü, duvarlarının deliklerle dolu olduğu ve avluda sığınak olarak kullanılan bir nakliye konteynerinin etrafına kum torbaları dizildiği görüldü.
Bir başka sığınak olan Dar al-Arqam merkezi, 10 ve 11 Ekim’de tekrarlanan saldırılara maruz kaldı. Merkezin yöneticisi Haşim Bosh, aralarında üç bebeğin de bulunduğu 57 kişinin öldüğünü söyledi. Bosh:
“Camiyi hedef aldılar. Cuma namazından hemen sonra saldırı başladı.” sözlerine yer verdi, kaçmaya çalışan sivillerin peşine bir insansız hava aracının gönderildiğini de ekledi.

Yerel aktivistlerin çektiği görüntülerde, çocuk cesetlerinin seccadelere sarılı halde yan yana dizildiği, konteynerin içinde parçalanmış bedenlerin bulunduğu görüldü. Yale İnsani Araştırma Laboratuvarı’nın 16 Ekim tarihli uydu analizinde, Dar al-Arqam’da altı farklı patlama noktası tespit edildi.
“İNSANSANIZ HEDEF OLUYORSUNUZ”
Kuzey Darfur Sağlık Bakanlığı Başkanı Hatice Musa, Reuters’a yaptığı açıklamada:
“Sivillerle askerler arasında hiçbir fark gözetmiyorlar. İnsansanız size ateş ediyorlar.” dedi.
Ne Sudan ordusu ne de HDK, El-Faşir’de yaşanan saldırılarla ilgili Reuters’ın yazılı ve telefonla yaptığı yorum taleplerine yanıt verdi. Görgü tanıkları saldırılardan HDK’yı sorumlu tutarken, Reuters bağımsız olarak bu iddiaları doğrulayamadığını belirtti.

HDK, 12 Ekim’de yaptığı açıklamada El-Faşir’in “sivillerden temizlendiğini” iddia etti ve ordunun hastaneleri, camileri ve okulları “askeri üs haline getirdiğini” öne sürdü. Sudan ordusu da şehirde İHA kullandığını kabul etti, ancak sivil ölümlerinden kendilerinin sorumlu olmadığını savundu.
AÇLIK VE SALGIN HASTALIK TEHLİKESİ BÜYÜYOR
Yale İnsani Araştırma Laboratuvarı, HDK’nın 4 Ekim itibarıyla şehri neredeyse tamamen çevreleyecek şekilde toprak bariyerler kurduğunu açıkladı. Bu kuşatma nedeniyle gıda, ilaç ve içme suyu tedariki kesildi. Şehirde halk, hayvan yemi olan “ambaz”ı dahi bulamaz hale geldi.

Yerel gönüllü ağlarından El-Faşir Direniş Komitesi, şehirde her gün ortalama 30 kişinin açlık, hastalık veya saldırılar nedeniyle öldüğünü açıkladı. Abu Şuk Acil Müdahale Merkezi, sokaklarda cesetlerin günlerce toplanamadığını, bu durumun salgın hastalık riskini artırdığını bildirdi.
Reuters’a konuşan gönüllüler, şehirden kaçmanın da güvenli olmadığını söyledi. Kaçmaya çalışan sivillerin yol üzerinde yağmalandığını, bazı kişilerin kaçırıldığını ya da öldürüldüğünü anlattılar. Merkezin bir üyesi olan Muhammed:
“El-Faşir artık neredeyse ölü bir şehir. Ama gitmek, kalmaktan daha tehlikeli.” sözerine yer verdi.
Kaynak: Reuters