Sudan’da süregelen savaş, yalnızca askeri ve altyapı üzerindeki yıkımlarla sınırlı kalmayıp, toplumsal yapıyı ve ülkenin entelektüel dünyasını da derinden etkiliyor. Savaşın yarattığı tahribatın boyutları, sadece coğrafi değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal düzeyde de hissediliyor. Sudan eski Enformasyon Bakanı Faysal Muhammed Salih, savaşın, geçmişteki çatışmalardan farklı olarak, tüm ülkeyi etkisi altına aldığını ve toplumsal yapıyı temelden sarstığını ifade ediyor.
GEÇMİŞTEKİ SAVAŞLARLA FARKLILIK GÖSTEREN BİR KONUNUN OLUŞUMU
Sudan’ın önceki savaşları genellikle belirli coğrafi bölgelerde yoğunlaşmış, etnik ve siyasi gerilimler sınırlı kalmıştı. Ancak mevcut savaş, hem coğrafi sınırları aşan hem de etnik ve bölgesel çatışmaları derinleştiren bir nitelik taşıyor. Milyonlarca insan mülteci durumuna düşerken, altyapıdaki kesintiler, elektrik ve internet hizmetlerinin aksaması, gıda ve mal kıtlığı gibi ekonomik zorluklar da halkı olumsuz etkiliyor.
En dikkat çekici değişikliklerden biri, geçmişteki demokratik bloğun içindeki büyük bölünme. Savaş, demokratik değerleri savunan, halk özgürlüklerini ve barışçıl hareketleri destekleyen aydınlar ve sivil toplumun bir kısmını, bölgesel ve kabilevi sadakatler doğrultusunda farklı tarafları desteklemeye itiyor. Bu durum, toplumsal yapıda derin çatlaklar oluşturuyor ve ülkede ideolojik bir kriz yaşanmasına neden oluyor.
SALİH’İN UYARILARI VE ENTELEKTÜELLERİN YAPTIĞI DÖNÜŞÜM
Faysal Muhammed Salih, bu durumu, aydınların savaşın farklı taraflarına destek vererek kendi geçmiş ideolojilerine ve değerlerine ters düşmelerine bir örnek olarak gösteriyor. Salih, “En kötüsü, şehirlerin yıkıntıları üzerinde ölüm ve hiçlik şarkıları söyleyen bir ‘kabile şarkıcısı’na dönüşen aydınlardır” diyerek, entelektüellerin savaşın karanlık etkileri altında nasıl şekil değiştirdiğini vurguluyor.
DÜNYA ÇAPINDAKİ ETKİLER VE ENTELEKTÜEL ÇALKANTILAR
Bu durum, yalnızca Sudan’ın değil, tüm dünyanın düşünürlerin, aydınların ve entelektüellerin savaşın etkisiyle nasıl etkileşime girdiklerini, ideolojik ve toplumsal bağlamda nasıl yön değiştirdiklerini ve bu değişimin uzun vadeli toplumsal etkilerini gözler önüne seriyor. Sudan’daki bu entelektüel çalkantı, savaşın yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve kültürel anlamda da yıkıcı sonuçlar doğurduğunu ortaya koyuyor.
Kaynak: Şarkul Evsat