Sudan’da Nisan 2023’ten bu yana devam eden iç savaş, giderek ağırlaşan bir insani krize ve yaygın savaş suçu iddialarına sahne oluyor. Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında süren çatışmalarda şu ana kadar 150 binden fazla sivilin hayatını kaybettiği, yaklaşık 14 milyon kişinin yerinden edildiği ve ülkenin birçok bölgesinde kıtlık koşullarının oluştuğu belirtiliyor.
Batı Darfur’daki El Faşir kentinde son haftalarda yaşananlar, savaşın ulaştığı boyutu gözler önüne serdi. HDK’nin bölgede etnik temelli katliamlar gerçekleştirdiğine dair iddialar uzun süredir gündemdeyken, ABD merkezli CNN ve araştırmacı gazetecilik platformu Lighthouse Reports’un ortak soruşturması, bu kez Sudan ordusu ve ona bağlı güçlerin de etnik motivasyonlu şiddet eylemlerine karıştığını ortaya koydu.
Aylar süren araştırmada yüzlerce video incelendi, uydu görüntüleri analiz edildi, tanıklar ve hayatta kalanlarla görüşmeler yapıldı. Bulgulara göre, Sudan ordusunun bu yılın başında Cezire eyaletindeki stratejik Vadi Medeni kentini yeniden ele geçirmesi sırasında siviller hedef alındı, toplu infazlar gerçekleştirildi ve bazı cesetler kanallara ile toplu mezarlara atıldı.
“İNSANLARIN HEDEF ALINARAK YOK EDİLMESİ”
Birleşmiş Milletler’in Sudan için kurduğu bağımsız gerçekleri araştırma misyonunda görevli bir yetkili, söz konusu operasyonu “insanların hedef alınarak yok edilmesi” olarak tanımladı ve bunun etnik temizlik kapsamına girebileceğini, dolayısıyla bir savaş suçu teşkil edebileceğini söyledi. Araştırmada, bu kampanyanın emirlerinin Sudan ordusunun en üst kademelerinden geldiği iddia edilirken, SAF’tan bu suçlamalara ilişkin resmi bir yanıt alınamadı.
Sudan ordusu, Ocak ayında Vadi Medeni’nin geri alınmasının ardından yaşananları “bireysel ihlaller” olarak nitelendirerek soruşturma başlatıldığını duyurmuştu. Ancak soruşturmanın sonucuna dair kamuoyuna herhangi bir açıklama yapılmadı.
DÜNYANIN EN BÜYÜK İNSANİ KRİZİ
Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Göç Örgütü’ne (IOM) göre Sudan, bugün dünyanın en büyük insani ve yerinden edilme krizi ile karşı karşıya. Ülkede 9,5 milyon kişi ülke içinde yerinden edilirken, 4,3 milyondan fazla kişi komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Yerinden edilenlerin yüzde 51’ini çocuklar oluşturuyor.
BM verilerine göre 21,2 milyon kişi akut gıda güvensizliği yaşıyor; bunların 6,3 milyonu acil, 375 bini ise kıtlık düzeyinde açlıkla karşı karşıya. Kuzey Darfur’daki El Faşir ile Güney Kordofan’daki Kadugli resmen kıtlık bölgesi ilan edildi. Kuşatma altındaki bazı kentlerde sivillerin hayatta kalmak için hayvan yemi ve yer fıstığı kabuklarıyla beslendiği bildiriliyor.
SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKTÜ
Savaş, Sudan’ın sağlık altyapısını da büyük ölçüde yok etti. Hastanelerin yüzde 25’inden azı faal durumda. Dünya Sağlık Örgütü, sağlık tesisleri ve personeline yönelik en az 200 saldırı kayda alırken, 20 ambulansın ağır hasar gördüğünü açıkladı. Sağlık hizmetlerine erişimin neredeyse durma noktasına gelmesiyle birlikte ülkede kolera salgını yayıldı; şimdiye kadar 123 binden fazla vaka ve 3 bin 500’ün üzerinde ölüm rapor edildi.
ABD, her iki tarafı da savaş suçları nedeniyle yaptırımlarla hedef alırken, uluslararası toplum ateşkes sağlanması için diplomatik çabalarını sürdürüyor. Ancak sahadaki gelişmeler, Sudan’da sivillerin bedelini ödediği savaşın yakın zamanda sona ereceğine dair umutları zayıflatıyor.

