ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika Kıdemli Danışmanı Mesud Boulos, Kahire’de yaptığı açıklamada Sudan ordusunun üç aylık insani ateşkese prensipte onay verdiğini duyurdu. Boulos:
“Her iki taraf da prensipte anlaştı ve başlangıçta iki taraftan da herhangi bir itiraz almadık. Şimdi ince detaylara odaklanıyoruz.” diyerek tarafların sürece temkinli ama olumlu yaklaştığını söyledi. ABD’nin koordinasyonunda yürütülen bu girişim, “Dörtlü Komite” çerçevesinde şekilleniyor. Boulos, ateşkesin yalnızca geçici bir duraklama değil, “barışa giden sürecin ilk adımı” olacağını vurguladı. Buna göre üç aylık insani ateşkesin ardından dokuz aylık kalıcı barış aşamasına geçilmesi hedefleniyor. Boulos, ateşkesin karmaşık teknik, güvenlik ve lojistik detaylar nedeniyle zaman gerektirdiğini belirtti:
“İzleme, takip ve uygulama mekanizmaları konusunda ayrıntılı bir mutabakat sağlamamız gerekiyor. Şu anda bu konular üzerinde çalışıyoruz.”

Boulos, ABD’nin taraflarla doğrudan değil ancak ayrı iletişim kanalları üzerinden görüştüğünü de açıkladı. Sudan’daki insani krizi “çok acil” olarak nitelendiren Boulos:
“El-Faşir’de yaşananlar acı verici, yaklaşık 25 milyon Sudanlı yardıma muhtaç durumda.” sözlerine yer verdi.
ABD, OCHA, Dünya Gıda Programı ve Kızılhaç gibi uluslararası kuruluşlarla sahadaki yardımları sürdürüyor. Trump yönetimi, insani yardımın “hiçbir siyasi veya askeri düzenlemeye bağlanmaması gerektiğini” vurguluyor.
Boulos ayrıca: “Şu anda öncelikli endişemiz insani duruma acilen çözüm bulmak, ardından Sudan’da kalıcı barışı sağlamak ve ülkenin birliğini korumaktır.” ifadelerini kullandı.
UCM’DEN EL-FAŞİR’DE SAVAŞ SUÇU SORUŞTURMASI
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcısı, El-Faşir’de Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından işlendiği iddia edilen toplu katliamlar ve tecavüzlerle ilgili acil kanıt toplama süreci başlattıklarını açıkladı. Lahey merkezli mahkeme, bu suçlamaların “savaş suçu ve insanlığa karşı suç” kapsamında değerlendirilebileceğini belirtti. Savcılık ofisi açıklamasında:
“Darfur’da Nisan 2023’ten bu yana süregelen şiddet örüntüsü, sistematik saldırıların sürdüğünü gösteriyor. El-Faşir’deki olaylar bu zincirin son halkasıdır.” ifadelerini kullandı.

UCM, 2005 yılında BM Güvenlik Konseyi’nin 1593 sayılı kararıyla Darfur’daki durum üzerinde yargı yetkisine sahip. Savcılık, daha önce Cancavid lideri Ali Kuşayb’ın mahkum edilmesi kararıı hatırlatarak:
“Bu, benzer suçları işleyen herkese hesap verileceğinin açık bir mesajıdır.” dedi.
Mahkeme, olaylara dair bilgi, belge veya tanıklıklara sahip tüm kişi ve kurumları güvenli çevrimiçi platform üzerinden delil paylaşmaya çağırdı.
HDK’DAN BASINA GÖZDAĞI
Sudan’daki krizin bir diğer boyutu ise basın özgürlüğü. HDK, El-Faşir’deki olayları haberleştirdiği için gazeteci Muammer İbrahim’i “iftira” suçlamasıyla gözaltına aldı.
HDK Sözcüsü El-Fatih Kureyşi, paramiliter grubun sosyal medya platformlarında yayınlanan videoda İbrahim’in sorgulandığını doğruladı:
“Gazeteci İbrahim’in, medya çalışmalarında tarafsız davranmadığı ve güçlerimizi ‘milis’ ya da ‘Cancavid’ olarak nitelendirdiği tespit edildi. Bu tanımlamalar yalnızca düşmanlarımızın kullandığı ifadelerdir.”

İbrahim ise video mesajında:
“Kötü muameleye maruz kalmadım. Sağlığım iyi, yalnızca sorgulama süreci devam ediyor.” açıklamasını yaptı.
Sudan Gazeteciler Sendikası ve Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), HDK’yı gazetecinin güvenliğinden tamamen sorumlu tutarak, derhal serbest bırakılmasını talep etti. Uluslararası basın örgütleri, bu tutuklamayı “basına açık bir tehdit” olarak değerlendirdi.
KRİZ BÜYÜYEREK DEVAM EDİYOR
Sudan’da bir yanda insani ateşkes için diplomatik temaslar sürerken, diğer yanda kanlı saldırılar, insan hakları ihlalleri ve basın üzerindeki baskılar krizi derinleştiriyor. ABD’nin öncülük ettiği barış girişimi, tarafların “prensipte” anlaşmasıyla umut verse de, sahada yaşanan saldırılar bu sürecin kırılganlığını ortaya koyuyor.

UCM’nin El-Faşir’deki soruşturması uluslararası sorumluluk çağrısını güçlendirirken, HDK’nın gazetecilere yönelik tutumu Sudan’da ifade özgürlüğünün ne kadar daraldığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Uzmanlara göre, kalıcı barış ancak uluslararası denetim, iç hesap verebilirlik ve sivillerin korunmasına öncelik verilmesiyle mümkün olabilir.
Kaynak: Sudan Trubine

