Somali’nin kuzeyindeki iki komşu bölgesel yönetim (Somaliland ve Puntland) arasında dostane bir ilişki fikri, uzun yıllar boyunca neredeyse imkânsız görünüyordu. Fakat bu durum, 5 Ekim’de Kenya’nın Nairobi şehrinde imzalanan beklenmedik bir anlaşmayla değişti. Bu tarihten sonra Somali kamuoyunda, iki taraf arasında imzalanan güvenlik ve iş birliği anlaşması büyük yankı uyandırdı. Anlaşma; El Şebab’a karşı ortak mücadeleyi, Erigavo’daki (ihtilaflı Sanaag bölgesinin başkenti) uzlaşı çabalarına destek verilmesini ve sınır ötesi ticaretin kolaylaştırılmasını öngörüyor.

Yayımlanan ortak bildiride görüşmeler “tarihi” olarak tanımlandı ve “karşılıklı güven ve iş birliği atmosferine yeni bir sayfa açılacağı” vurgulandı.
SOLL VE SANAAG ÜZERİNDEKİ ÇEKİŞME
Yakın zamana kadar iki yönetim, hem Puntland hem de Somaliland tarafından hak iddia edilen geniş Sool ve Sanaag bölgeleri üzerinde çatışma içindeydi. Somaliland, bu bölgelerin eski İngiliz Somaliland Protektorası’na ait olduğunu ve dolayısıyla kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. 1991’den bu yana ise Somali’den ayrılarak bağımsız bir devlet olma çabasında.
Puntland ise Sool ve Sanaag bölgelerinin kendi idari yetkisi altında olduğunu öne sürüyor. Bu iddiasını da bölgede yaşayan toplulukların soy ve kabile bağlarının Puntland’a ait olduğu gerekçesine dayandırıyor. Puntland, Somali Federal Cumhuriyeti’ni oluşturan altı federal eyaletten biri.
Bu çelişkili iddialar, geçmişte birden fazla silahlı çatışmaya yol açtı.
SSC-KHATUMO’NUN DOĞUŞU
Dönüm noktası, Laascanood (Las Anod) şehri çıkan bir ayaklanmayla yaşandı. Yerel kabile milisleri ile Somaliland güçleri arasında çatışmalar patlak verdi. Milisler üstünlük sağlayarak 2023 Ağustos’unda Sool bölgesinin büyük bölümünü ele geçirdi. Ardından Sool, Sanaag ve Cayn (SSC) bölgeleri, Mogadişu merkezli Somali Federal Hükûmeti’ne (FGS) bağlı olduklarını ilan ederek “SSC-Khatumo” adlı yeni bir idari yapı oluşturdu.
FGS, Nisan 2025’te Başbakan Hamza Abdi Barre’yi Las Anod’a göndererek bu yeni oluşuma desteğini açıkça ortaya koydu. SSC-Khatumo’nun konumu, Eylül 2025’te Las Anod’da düzenlenen geniş katılımlı bir konferansla daha da güçlendi. Bu konferansta, Sool ve Sanaag delegelerinin katılımıyla “Somali’nin Kuzeydoğu Eyaleti” adında yeni bir federal üye devlet ilan edildi.
Böylece Somali’deki altı federal eyaletin arasına Jubaland, Güneybatı, Hirshabelle, Galmudug ve Puntland’ın yanına “Kuzeydoğu Eyaleti” de eklendi. Ancak bu ilan, ne Puntland ne de Somaliland tarafından memnuniyetle karşılandı.
NAİROBİ’DEKİ BEKLENMEDİK YAKINLAŞMA
Uzun yıllar boyunca rakip olan bu iki tarafın, şimdi Nairobi’de bir araya gelerek kapsamlı bir iş birliği anlaşmasına imza atmaları büyük şaşkınlık yarattı. Yayımlanan ortak bildiride şu ifadeler yer aldı:
“Taraflar, korsanlık ve yasa dışı ticareti hedef alarak deniz güvenliği alanında işbirliği yapacak, ayrıca barış ve ticareti tehdit eden organize suç ağlarını ortadan kaldırmak için birlikte çalışacaktır.”

Belgede ayrıca Somaliland Cumhurbaşkanı’nın barış girişimi övülerek, Erigavo’da (yaklaşık 1300 km kuzeydoğuda, Mogadişu’dan uzakta) uzlaşı görüşmelerine bölge halkının katılımı çağrısında bulunuldu. Somaliland yetkilileri:
“Bu işbirliği yaklaşımı çatışmaları önlemeye, aşırılığın yayılma riskini azaltmaya ve sınır topluluklarının barış içinde yaşayıp ticaret yaparak refah içinde olmalarına yardımcı olur.” açıklamasını yaptı.
TARTIŞMALAR VE TEPKİLER
Hargeisa yönetimi bu anlaşmayı diplomatik bir zafer olarak tanımladı. Somaliland’ın kendi yönetim yapısının ve “kendi kaderini tayin hakkının” Puntland tarafından fiilen tanındığını öne sürdü. Ancak Somaliland’daki muhalefet partileri, özellikle Kaah ve Kulmiye, bu tür anlaşmaların Somaliland’ın uluslararası arenada “bağımsız devlet” olarak tanınma çabalarını zayıflattığını savundu.
Anlaşmada dikkat çeken bir eksiklik de, Somaliland ile Puntland arasındaki sınırın açıkça belirtilmemesiydi. Bu nokta, 16 Ekim’de Wardheer News’te yayımlanan “Düşmanımın Düşmanı: Somali Siyaseti Amacını Nasıl Kaybetti” başlıklı yazısında gazeteci Muhamed A. Hacı Hüseyin tarafından eleştirildi. Hüseyin:
“Somaliland ve Puntland arasındaki sınırla ilgili olarak bildiride, şu anda Federal Hükûmet’e bağlı yeni Kuzeydoğu Eyaleti’nden (Somalia) hiç bahsedilmemesi büyük bir tutarsızlıktır.” diye yazdı.
“Somali siyasetini yakından bilen herkes bu çelişkiyi hemen fark eder.” diyen Hüseyin, Somaliland’ın bu anlaşmanın sınırlarını, yönetimini veya siyasi yönünü değiştirmediğini ısrarla vurguladığını belirtti.
MOGADİŞU’DAN SERT TEPKİ
Ekim ayı başındaki Nairobi gelişmeleri, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud’un siyasi rakiplerinin de aralarında bulunduğu grupların (Somali Gelecek Konseyi, Somali Kurtuluş Forumu ve Puntland ile Jubaland’daki muhalif liderler) yeni ittifaklar kurmasıyla Mogadişu’nun tepkisini çekti.
Savunma Bakanı Ahmed Moalim Fiqi, bu toplantıların “Somali halkının değil, dış güçlerin çıkarlarını” temsil ettiğini söyledi. 8 Ekim’de Facebook üzerinden yaptığı açıklamada Fiqi:
“Somali’nin geleceği ülke içinde belirlenmelidir, dışarıda değil. Devlet inşasına karşı çıkanların Somali’nin kaderini belirleyemeyeceği” uyarısında bulundu.
YENİ ANLAŞMAYA KARŞI İÇ MUHALEFET
Puntland’da dört büyük siyasi parti (Ifiye, Mustaqbal, Mideeye ve Sincad) ortak bir açıklama yaparak anlaşmayı “anayasaya aykırı” ilan etti. Açıklamada, bu mutabakatın “Somaliland’ın ayrılıkçı hedeflerini cesaretlendirme riski taşıdığı” belirtildi ve Puntland Parlamentosu’na anlaşmayı iptal etme çağrısı yapıldı.
Birçok gözlemci, Somali siyasetinde “siyasi gerçeklerin göz ardı edildiği” bu yönetim tarzını eleştiriyor. Çünkü bugün, bir dönem tartışma konusu olan topraklar artık Puntland ile Somaliland arasında sıkışmış yeni bir yapı olan Kuzeydoğu Eyaleti’nin kontrolü altında.
Gazeteci Hussein, Somali liderlerinin (Hassan Sheikh Mohamud, Somaliland’dan Abdirahman Irro ve Puntland’dan Said Deni) iktidarlarını koruma stratejileri yürüttüklerini, her birinin asıl hedefinin kendi rakiplerini etkisiz hale getirmek olduğunu yazdı.
“Bu eyaletlerde yaşayan vatandaşlar, liderlerini somut faydalar sağladıkları için değil, Başkan Hasan Şeyh’in gücü merkezileştirme çabalarına karşı onları savunduklarına inandıkları için destekliyor.” diyen Hussein, Federal Hükûmet’in Kuzeydoğu Eyaleti’ni konsensüs olmadan ilan etmesinin, siyasi rakiplerini zayıflatmaya yönelik daha geniş bir stratejinin parçası olduğunu belirtti.
Kaynak: The East African

