Ülke genelinde kamu hastanelerinin çöküşün eşiğine gelmesi, binlerce Somaliliyi kritik sağlık hizmetlerine erişemeden bıraktı. Uzun süredir dünyanın en kırılgan sağlık sistemlerinden birine sahip olan Somali’de kriz, ABD’nin bu yıl USAID fonlarını geri çekmesiyle daha da ağırlaştı.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI FON EKSİKLİĞİYLE İŞSİZ KALDI
Sağlık Bakanlığı, kesintiler sonrası 6 binden fazla sağlık çalışanının işini kaybettiğini, yaklaşık 2 bin sağlık merkezinin doğrudan etkilendiğini açıklıyor. Ülkede özellikle Mogadişu dışındaki geniş bölgelerde işleyen bir devlet hastanesi bulunmuyor.
HASTANELER TAMAMEN DIŞ YARDIMA BAĞIMLI
Başkentteki Banadir ve De Martino hastaneleri, ağır malnütrisyon vakalarından bulaşıcı hastalıkların tedavisine kadar en kritik yükü taşıyor. Ancak bu hastanelerin personel maaşlarından tıbbi ekipmanlara kadar neredeyse tüm ihtiyaçları donör kuruluşlarca karşılanıyor. Yetkililer, yardım anlaşmalarının 2025 sonunda sona erecek olmasının büyük bir risk oluşturduğunu belirtiyor.
Somali hükümeti bütçesinin büyük bölümünü, El-Şebab’a karşı yürütülen operasyonlara yönlendiriyor. Uzmanlara göre bu politika, sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerde kronik bir boşluk yaratmış durumda.
VATANDAŞLAR TEDAVİ İÇİN SAATLERCE YOL YAPIYOR
Birçok Somalili, köylerinden çıkıp tehlikeli yolları aşarak Mogadişu’daki birkaç işleyen hastaneye ulaşmaya çalışıyor. Çocuklarda malnütrisyon, kırsalda yayılmaya başlayan difteri gibi hastalıklar ise geri kalan kapasiteyi daha da zorluyor.
“ULUSAL BİR SAĞLIK PLANI YOK” ELEŞTİRİSİ
Uzmanlar, ülkenin bir sağlık stratejisi olmadığına dikkat çekiyor:
“Somali, güvenlik sorunları çözülmeden hizmetleri geliştiremiyor. Ancak bu şekilde devam edilirse sağlık sistemi tamamen çökebilir.”

