Terör örgütü Eş-Şebab’a karşı yürütülen mücadelenin dijital cephede de sürdüğünü belirten SETA Araştırmacısı Dr. Tunç Demirtaş, sosyal medya platformlarında örgüte yakınlığıyla dikkat çeken çok sayıda yeni hesabın açıldığını ifade etti.
Demirtaş’ın yürüttüğü çalışmaya göre, Somali toplumunun yoğun olarak kullandığı Facebook’ta son dönemde açılan 50 yeni hesabın Eş-Şebab ile bağlantılı olduğu tespit edildi. Diaspora tarafından daha sık kullanılan X (eski adıyla Twitter) platformunda ise benzer şekilde onlarca yeni hesabın örgüt yanlısı içerikler paylaştığı gözlemlendi.
Dr. Demirtaş, bu hesapların Somali Federal Hükümeti ve Türkiye karşıtı söylemler ürettiğini, aynı zamanda Somali Cumhurbaşkanı Hassan Sheikh Mohamud’a yönelik eleştiriler içerdiğini belirtti.
DEMİRTAŞ’A GÖRE SÖZ KONUSU HESAPLAR DÖRT ANA GRUPTA TOPLANIYOR
Doğrudan örgüte bağlı hesaplar
İlk gruptaki hesapların doğrudan el- Şebab’la ilişkili olduğunu vurgulayan Demirtaş, bu hesapların Facebook’ta daha aktif olduklarını ve çeşitli siyasi yorumcuların görüşlerini kullanarak “Eş-Şebab, federal hükümetten daha etkili” gibi söylemler yaydıklarını kaydetti. Ayrıca, örgütle bağlantılı bazı kişilerin DEAŞ ve Yemen’deki Husiler lehine videolar hazırladığını belirtti.
El-Kaide destekçileri ve Türkiye karşıtı içerikler
İkinci gruptaki hesapların Eş-Şebab ve El-Kaide yanlısı olduğunu ifade eden Demirtaş, bu yapıların Türkçe içerikler de üreterek Türkiye’yi hedef aldığını söyledi. Türkiye’nin Somali’ye konuşlandırdığı Akıncı SİHA’larının ardından bu içeriklerde belirgin bir artış yaşandığını dile getirdi. Benzer saldırı söylemlerinin Mali gibi Sahel ülkelerinde de görüldüğünü ekledi.
Dış destekli dezenformasyon kaynakları
Üçüncü grupta, dış kaynaklı destek aldığı düşünülen aktörlerin bulunduğunu belirten Demirtaş, bu kişilerin uluslararası medya aracılığıyla Somali’nin güvenliğine dair yanıltıcı haberler yaydıklarını ifade etti. Saldırıların abartılarak sunulduğunu ve “Somali’de güvenlik hızla kötüleşiyor” algısının oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.
Seçim sürecinde güvenlik kaygılarını araçsallaştıran aktörler
Dördüncü grup için ise yaklaşan seçim sürecine işaret eden Demirtaş, bazı siyasi aktörlerin güvenlik tehditlerini kullanarak hükümeti zayıflatma çabasında olduğunu vurguladı. Demirtaş, “Güvenlik, hiçbir koşulda siyasi rekabetin bir aracı haline getirilmemelidir” ifadelerini kullandı.Dr. Tunç Demirtaş, sosyal medya üzerinden yürütülen bu faaliyetlerin yalnızca Somali’nin iç güvenliği açısından değil, aynı zamanda Türkiye’nin Afrika politikasına karşı sürdürülen dezenformasyon kampanyalarının bir parçası olduğunu söyledi.
Demirtaş, dijital mecralarda giderek artan bu faaliyetlere karşı acil ve koordineli önlemler alınması gerektiğini belirtti.