Senegal’de iklim değişikliğinin yol açtığı kuraklık, azalan yağışlar ve tarım alanlarının genişlemesi, uzun yıllardır var olan çiftçi–çoban gerilimini giderek daha ölümcül bir hale getiriyor. Batı Afrika’nın birçok bölgesinde olduğu gibi Senegal’de de hayvancılıkla geçinen göçebe çobanlar ile tarımla uğraşan köylüler arasında artan çatışmalar, can kayıplarına ve kalıcı yaralanmalara yol açıyor.
Ocak 2025’te Thies bölgesindeki Keur Mame Mareme köyü yakınlarında yaşanan olay, bu gerilimin geldiği son noktayı gözler önüne serdi. Çiftçi Cheikh Diouf’un babası Moussa Diouf, ailesine ait tarlalarda çalıştığı sırada, hayvanlarını ekili alanlara soktuğu öne sürülen bir grup çobanla tartıştı. Tartışma kısa sürede şiddete dönüştü. Cheikh Diouf, telefonla haber alıp olay yerine ulaştığında babası palayla vurularak öldürülmüş ve saldırganlar ortadan kaybolmuştu.
18 yaşındaki Diouf, yaşadığı acıyı şu sözlerle anlattı:
“Çok canım yanıyor. Keşke orada olsaydım, babam ölmezdi. Ya ben ya da çoban ölürdü ama babam değil. Eğer o çobanla bir gün karşılaşırsam, intikamımı alacağım, bundan eminim.”
Moussa Diouf’un 60’lı yaşlarında olduğu, vaktinin büyük bölümünü tarlalarda ya da müezzinlik yaptığı camide geçirdiği belirtildi.
YAĞIŞLAR AZALIYOR, ŞİDDET ARTIYOR
Uzmanlara göre, Senegal’deki gerilimin temelinde iklim değişikliği yatıyor. Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre Senegal, son 30 yılda 1951–1980 dönemine kıyasla ortalama yüzde 27 daha az yağış aldı. Çiftçiler, yağmur mevsiminin başlangıç ve bitiş zamanlarının artık öngörülemediğini, bunun da ekim takvimini bozarak ürün kayıplarına yol açtığını söylüyor.

Bu koşullar, özellikle Peul (Fulani) olarak bilinen ve Senegal’den Nijerya’ya kadar geniş bir coğrafyada hayvancılıkla geçinen göçebe çobanları daha uzun mesafeler kat etmeye zorluyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre Peul çobanları, bölgedeki et ve süt arzının üçte ikisinden fazlasını sağlıyor. Ancak otlakların kuruması ve tarım arazilerinin yayılması, geleneksel göç yollarını daraltıyor.
Her yıl ekim ve kasım aylarında, yani kurak mevsimin başında, sürüler kuzeydeki yarı çöl bölgelerinden güneye doğru hareket ediyor. Bu göç, hasat dönemine denk geldiğinde çatışmalar en üst seviyeye çıkıyor. Hayvanlar, çoğu çitle çevrili olmayan tarlalara girerek ekinlere zarar veriyor; bu da çiftçilerin tepkisini artırıyor.
TARIM ALETLERİ SİLAHA DÖNÜŞÜYOR
Hem çiftçiler hem de çobanlar, günlük işlerinde kesici aletler kullanıyor. Bu aletler, anlaşmazlıklarda kolayca silaha dönüşebiliyor. “Diassi” adı verilen küçük palalar, ot biçmekten hayvanları korumaya kadar pek çok amaçla kullanılırken, çatışmalarda ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.

Kaolack bölgesindeki Ndofane Sağlık Merkezi’nin başkan yardımcısı Dr. Yawma Fall, son 18 ayda çiftçi–çoban çatışmalarından kaynaklanan çok sayıda yaralanma gördüğünü belirtti. Fall:
“Omzundan baltayla vurulmuş 12 yaşında bir çoban çocuğu tedavi ettik. Bir başka çoban ise palayla vurulduğu için parmaklarını kaybetti.” dedi.
Saint-Louis bölgesinde yaşayan 39 yaşındaki çiftçi Mamadou Gueye ise 2022 yılında yaşadığı bir kavgada sol elini kaybetti. Olayı şöyle anlattı:
“Bizi gelirken görür görmez palalarını çıkardılar, korkutmak istediler. O anda vuruldum, kanımın hızla aktığını gördüm. Çobanlarla aramızdaki ilişki çok gergin, birbirimize güvenmiyoruz. Aramızda dostluk yok.”
TARAFLAR NE DİYOR?
Kaolack bölgesindeki Ndofane köyü yakınlarında tarlalarını koruyan 45 yaşındaki çiftçi Fode Diome, sorunların yeni olmadığını söylüyor. Ancak kuralların ihlal edildiğini vurguluyor:
“Hayvanların beslenmesi gerektiğini anlıyorum. Ama göç için belirlenmiş zamanlar var. Çobanlar hasattan sonra, genelde ocakta gelebilir. Çoğu bu kurala uymuyor. Bazen bir sonraki yağmura kadar kalıyorlar. Oysa biz yeni sezon için tarlaları hazırlamak zorundayız.”

Çobanlar ise durumun kendileri için de giderek zorlaştığını dile getiriyor. Louga bölgesinden 61 yaşındaki çoban Alioune Sow, otlak bulmanın neredeyse imkânsız hale geldiğini söyledi:
“Artık hayvanlar için ot kalmadı. Gittiğiniz her yerde tarla var. Özellikle yağmur mevsiminden sonra sürüyle hareket etmezseniz yem satın almak zorunda kalıyorsunuz. Hayvan yolları yok, tarlalar her yerde. Hayvanlar girince bazen zehirleniyor.”
ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
Senegal’de çiftçi–çoban çatışmalarını yöneten ulusal bir kurum bulunmuyor. Sorunlar genellikle köy şefleri, yerel dernekler ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla çözülmeye çalışılıyor.

Louga bölgesindeki Labgar köyü, bu konuda örnek gösteriliyor. Köyün tarım ve kırsal danışmanı Papa Khokhane Seydou Faye, uzun yıllardır kullanılan göç yollarının köyden geçtiğini belirterek, sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle çiftçiler ve çobanları bir araya getiren toplantılar düzenlediklerini söyledi. Bu toplantılarda yangınlar, ormansızlaşma ve otlatma anlaşmazlıkları ele alınıyor; çözüm olarak hayvan yollarının ve tarla sınırlarının daha net şekilde işaretlenmesi öneriliyor.
Uzmanlar, iklim değişikliğinin etkileri derinleştikçe bu tür çatışmaların artabileceği uyarısında bulunuyor. Tarım ve hayvancılığın birlikte sürdürülebilmesi için, arazi kullanımına dair daha net kurallar ve uzun vadeli politikalar gerektiği vurgulanıyor.
Kaynak: Ajanslar

