Rusya, Afrika ile ilişkilerini derinleştirme taahhüdünün bir parçası olarak Afrika ile Ortaklık Departmanı adlı yeni bir birim kurdu. Bu hamle, Moskova’nın Küresel Güney’e yönelik artan ilgisi doğrultusunda şekillenirken, 2022’de Ukrayna’ya yönelik tam ölçekli işgalinin ardından Batı ülkelerinden giderek daha fazla izole olmasına da bir yanıt niteliği taşıyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’da düzenlenen açılış töreninde, Rusya’nın geçmişte Afrika politikasında eksiklikler yaşadığını kabul etti. Lavrov, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından yaşanan mali zorluklar ve Batı’ya yönelmenin “stratejik bir hata” olduğunu belirtti ve bu hatanın artık düzeltildiğini vurguladı.
Lavrov, Sovyetler Birliği’nin sömürgecilik karşıtı hareketlere verdiği desteği hatırlatarak, Rusya’nın Afrika’nın küresel sahnedeki çıkarlarını savunan güvenilir bir müttefik olduğunu ifade etti. Ayrıca, Moskova’nın Afrika’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde daimi bir sandalye edinme hedefini desteklediğini ve kıtanın yükselen çok kutuplu dünya düzeninde önemli bir rol üstleneceğini söyledi.
Rusya’nın Afrika ile ekonomik iş birliğini artırmayı hedeflediğini belirten Lavrov, 2024 itibarıyla Rusya-Afrika ticaretinin 25 milyar dolara ulaştığını ancak bunun potansiyelin altında kaldığını dile getirdi. Lavrov, enerji, ulaşım, dijital teknoloji ve nükleer gelişim gibi alanlarda yatırımların genişletilmesi çağrısında bulundu.
Ayrıca, Rusya’nın Afrika’daki diplomatik varlığını güçlendirmek amacıyla Nijer, Sierra Leone, Güney Sudan, Gambiya, Liberya, Komor Adaları ve Togo’da yeni büyükelçilikler açmayı planladığı açıklandı.
Yeni kurulan departman, Afrika Birliği ve BRHÇG gibi çok taraflı organizasyonlar aracılığıyla Rusya’nın Afrika ile ilişkilerini yönetecek. BRHÇG bloğu, başlangıçta Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşurken, 2024’te Mısır, İran, BAE, Suudi Arabistan ve Etiyopya’nın katılımıyla genişledi.
Moskova’nın Afrika’ya yönelik artan ilgisi, küresel ittifakların yeniden şekillendiği bir dönemde kıtayla olan ortaklıklarını güçlendirme stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.