Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, ABD’li bakanların G20 Dışişleri ve Maliye Bakanları toplantılarına katılmama kararının büyük bir kriz oluşturmadığını belirtti. Ramaphosa, ABD ile ilişkileri geliştirme konusunda kararlı olduklarını vurgulayarak “Bazı liderlerin katılmaması dünyanın sonu değil.” dedi.
Johannesburg’da düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda konuşan Ramaphosa, ABD’nin toplantıya katılmamasının Güney Afrika’ya yönelik bir ambargo anlamına gelmediğini vurgulayarak “ABD ile iyi ilişkiler geliştirmekte kararlıyız. Dışişleri Bakanı’nın toplantıya katılmaması büyük bir kriz değil. ABD, G20’nin bir parçası ve hala burada temsil ediliyor.” dedi.
Ramaphosa, G20 içinde görüş alışverişinin devam ettiğini belirterek “Önemli olan, G20 ailesinin bir araya gelip küresel meseleleri tartışması ve ortak bir bildirge yayınlayabilmesidir. Bazı liderlerin katılmaması süreci sekteye uğratmaz.” ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında yaşanan arazi yasası tartışması nedeniyle toplantıya katılmayacağını açıklamıştı. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent de yoğun programı sebebiyle Cape Town’da düzenlenecek G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı’na katılamayacağını duyurmuştu.
ABD, G20 ZİRVESİNE KATILMAYACAĞINI DUYURDU
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu ay Güney Afrika’da düzenlenecek G20 dışişleri bakanları görüşmelerine katılmayacağını açıkladı. Rubio, açıklamasında Güney Afrika hükümetini “Amerikan karşıtı” bir gündem izlemekle suçladı ve bu sebeple Johannesburg’daki toplantıya katılmama kararı aldığını belirtti.
Rubio’nun açıklamaları, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Güney Afrika’nın apartheid sonrası eşitsizlikleri gidermeyi amaçlayan toprak reformlarına yönelik sert eleştirilerinin hemen ardından geldi. Rubio, Güney Afrika’nın özel mülkiyetlere el koyarak G20’yi “dayanışmayı, eşitliği ve sürdürülebilirliği” teşvik etmek amacıyla kullandığını savundu. Ayrıca, Trump’ın hükümetin politikaları üzerinden eleştirilerini vurgulayarak, G20 zirvesinde yer almanın Amerika’nın ulusal çıkarlarıyla uyumlu olmayacağını ifade etti.