Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 80. Oturumu kapsamında yaptığı konuşmada, uluslararası barış ve kalkınma konularına ilişkin görüşlerini paylaştı.
Konuşmasına Birleşmiş Milletler’in 80 yıl önce savaşların yıkımından sonraki nesilleri korumak ve barışçıl, adil ve refah içinde bir dünya inşa etmek amacıyla kurulduğunu hatırlatarak başladı. BM Şartı aracılığıyla tüm ülkelerin barış, kalkınma ve insan haklarını uluslararası hukuk temelinde savunmayı taahhüt ettiğini belirtti.
GÜNEY AFRİKA’NIN DIŞ POLİTİKASI KÜRESEL GÜNEY’İN İHTİYAÇLARIYLA ŞEKİLLENİYOR
Güney Afrika Cumhurbaşkanı, ülkesinin dış politikasının yalnızca kendi halkının ihtiyaçlarıyla değil, Afrika kıtası ve Küresel Güney’in ihtiyaçlarıyla da şekillendiğini vurguladı. Ülkesinin uluslararası anlaşmazlıkları müzakere ve diyalog yoluyla çözmeye odaklandığını ve savaş yerine barışı desteklediğini söyledi.
Ramaphosa, Afrika Birliği ile BM arasındaki iş birliğinin kıtada barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasında kritik öneme sahip olduğunu ifade etti. Bu yıl Güney Afrika’nın G20 Başkanlığını üstlendiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı, G20 zirvesinin Afrika’da ilk kez düzenleneceğini ve temasının “Dayanışma, Eşitlik ve Sürdürülebilirlik” olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin birçok ülke tarafından tam olarak gerçekleştirilemediğini vurgulayarak, özellikle Afrika’daki gelişmekte olan ülkelerin borç yükü ve yetersiz finansal kaynaklar nedeniyle kalkınma hedeflerini finanse etmekte zorlandığını ifade etti. Ramaphosa, küresel dayanışma ve adil kredi kurallarıyla bu sorunun aşılabileceğini belirtti.
KÜRESEL EŞİTSİZLİK RAPORLANACAK
Küresel ticaretin kalkınma için önemli bir araç olduğunu vurgulayan Ramaphosa, tek taraflı ticaret uygulamaları ve ekonomik zorlamaların birçok ülkeye zarar verdiğini, bunun en somut örneğinin ise yıllardır devam eden Küba ambargosu olduğunu söyledi. Afrika kıtasının ise Afrika Kıtası Serbest Ticaret Bölgesi’ni sürdürülebilir büyüme için etkin kullandığını belirtti.
G20 çatısı altında oluşturulan Küresel Servet Eşitsizliği Konseyi ile küresel eşitsizliğin raporlanacağını duyuran Ramaphosa, iklim değişikliğinin varoluşsal bir tehdit olduğunu ve özellikle Afrika’nın en sert etkileri yaşadığını belirtti. Kuraklık, seller ve diğer aşırı hava olaylarının gıda güvensizliğine, yerinden edilmeye ve altyapı zararlarına yol açtığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı, küresel silahlanmanın rekor seviyelere ulaştığını ve savaşların kalkınma hedeflerine zarar verdiğini belirterek, “Silahları susturmak ve sürdürülebilir kalkınma ile küresel barışı sağlamak için kararlı adımlar atmalıyız” dedi.
“GAZZE VE BATI SAHRA HALKLARININ KENDİ KADERİNİ TAYİN ETME HAKKI VAR”
Ramaphosa, İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığına dair artan uluslararası görüşleri hatırlatarak, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının korunması gerektiğini vurguladı. BM üyesi ülkelerin Batı Sahra halkının kendi kaderini tayin hakkını da tanıması gerektiğini ifade etti.
Nükleer silahsızlanma konusuna da değinen Cumhurbaşkanı, 2026’da Güney Afrika’nın Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması’nın ilk gözden geçirme konferansına ev sahipliği yapacağını belirtti.
Kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularına da dikkat çeken Ramaphosa, BM’nin kalkınma ve insan hakları politikalarının merkezinde olmasının önemine vurgu yaptı.
Son olarak Ramaphosa, “BM’nin 80. yılında insanlığın ortak kazanımlarını hatırlamak ve ortak zorluklara karşı birlikte hareket etmek zorundayız. Özgürlük bölünemez; bir kişinin haklarının ihlali hepimizin özgürlüğünü azaltır. Kimseyi geride bırakmamalıyız” dedi.
RAMAPHOSA, “İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM” TOPLANTISINDA DA KONUŞMUŞTU
Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, BM Genel Kurulu Genel Görüşmeleri öncesinde düzenlenen “iki devletli çözüm” konulu üst düzey toplantıya katılarak Filistin-İsrail meselesine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Ramaphosa konuşmasında, Güney Afrika’nın 1967 sınırları tell melinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve kesintisiz bir Filistin devleti kurulmasına yönelik kararlılığını yineledi.

“HAMAS SALDIRILARINI KINADIK, İSRAİL ORANTISIZ GÜÇ KULLANDI”
Ramaphosa, 7 Ekim’de Hamas’ın düzenlediği ve 1.200’den fazla kişinin ölümüne yol açan saldırıları kınadıklarını belirterek, buna karşılık İsrail’in Filistin halkına karşı “orantısız bir cezalandırma” uyguladığını söyledi.
“Bu çatışmanın tek çözümü iki devletli çözümdür” diyen Ramaphosa, çözümün ancak uluslararası hukuka evrensel saygıyla mümkün olabileceğini vurguladı.
5 MADDELİK ÇAĞRI YAPTI
Cumhurbaşkanı Ramaphosa, uluslararası topluma şu çağrılarda bulundu:
- Filistin’in tanınması ve egemenliği ile toprak bütünlüğüne saygı.
- Acil ateşkes, soykırımın durdurulması, Hamas’ın rehineleri ve İsrail’in tutukluları serbest bırakması.
- Uluslararası hukuka tam saygı, BM kararları ve Uluslararası Adalet Divanı kararlarının uygulanması.
- İki devletli çözüme engellerin kaldırılması, yasa dışı yerleşimlerin durdurulması ve ayrım duvarının yıkılması.
- Gazze’ye insani yardımın yeniden sağlanması ve bölgenin yeniden inşası.
Ramaphosa, çatışmanın neredeyse BM’nin varlığı kadar uzun süredir sürdüğünü belirterek, “Bu çatışma artık sona ermeli. Uluslararası toplum olarak biz de şimdi, hep birlikte harekete geçmeliyiz” dedi.

