Fas’ın başkenti Rabat’ta yer alan Uluslararası Rabat Üniversitesi ev sahipliğinde ve Rabat Yunus Emre Enstitüsü iş birliğinde “Avrupa Sömürgeciliğinin Yayılmacılığına Karşı Fas-Osmanlı İttifakı (16. yy- 19. yy)” başlıklı bir konferans düzenlendi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim üyesi ve Türkiye’nin eski Çad ve Senegal Büyükelçisi, tarihçi ve uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kavas konferansa konuşmacı olarak katıldı. Uluslararası Rabat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Global Araştırmalar Merkezi Direktörü Farid El Asri, Rabat Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Reha Ermumcu, Türkiye’nin Rabat Büyükelçiliği diplomatları, Faslı akademisyenler ve öğrenciler de etkinliğe katıldı.
DÖRT ASIR SÜREN İŞ BİRLİĞİ
Prof. Dr. Kavas, Osmanlı ile Fas arasında 16’ncı yüzyıldan itibaren kurulan ilişkilerin yalnızca askeri iş birliğiyle sınırlı kalmadığını, yönetişim tecrübesi ve ortak mücadele hafızası çevresinde şekillendiğini vurguladı. Ahmet Kavas:
“Osmanlı Devleti ile Fas Krallığı arasında yaklaşık dört asır süren iş birliği sayesinde, Avrupa’nın Kuzey Afrika’yı Endülüs gibi tamamen sömürgeleştirmesi engellenmiştir” dedi. Kavas, bu ortak direnişin, İspanya ve Portekiz başta olmak üzere Avrupalı güçlerin ilerleyişini yavaşlattığını söyledi.
“ELİMİZDE ÇOK FAZLA KAYIT VAR AMA AKADEMİK ANLAMDA HALA İŞLENMEDİ”
Prof. Dr. Kavas, konferansın ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı ve Fas arasında 1500’lü yıllardan 1900’lü yılların başına kadar süren ilişkilerin farklı boyutlarına dikkati çekti. Kavas:
“Bu birlikte mücadele ile ilgili çok sayıda kayıt var elimizde. Ancak bunların güncel akademik yöntemlerle yeniden anlamlandırılması ve gelecek kuşaklara aktarılması gerekiyor.” dedi.
Fas’ın Osmanlı’ya, Osmanlı’nın da Fas’a uzun yıllar süren bir bağın sonucunda çeşitli dönemlerde destek verdiğini hatırlatan Kavas, özellikle 1574 Tunus Seferi, 1578 Üç Kral Savaşı ve Kırım Savaşı gibi olaylarda karşılıklı dayanışmanın örnek teşkil ettiğini belirtti.
FAS, OSMANLI’YI BATI KARŞISINDA KORUYAN ÖNEMLİ BİR HATTI
Kavas, Osmanlı Devleti’nin Akdeniz, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’ndaki hâkimiyetiyle, Fas’ın da Atlas Okyanusu’na ve Akdeniz’in batısına hâkim coğrafi konumuyla Avrupalı sömürgecilere karşı ortak bir savunma hattı oluşturduğunu kaydetti.
Endülüslü Müslümanların Osmanlı ve Fas topraklarında kendilerine yeni bir hayat kurduğunu söyleyen Kavas, bu nüfusun Kuzey Afrika’daki kültürel ve ilmî birikime önemli katkılar sunduğunu ifade etti.
”AVRUPA AFRİKA’DAKİ HEDEFİNİ TAM OLARAK GERÇEKLEŞTİREMEDİ”
Afrika kıtasının büyük çoğunluğu 19’uncu yüzyıl sonrasında Avrupalı güçler tarafından işgal edilse de Kavas’a göre bu süreç, Osmanlı-Fas iş birliği sayesinde geciktirildi. Kavas:
“Amerika kıtasında eski uygarlıklardan neredeyse hiçbir iz kalmazken, Kuzey Afrika’da hâlâ tarihî ve medenî izler mevcut. Bunun nedeni, bu toprakların sömürgeleştirilmesine karşı yürütülen ortak mücadelelerdir.”
Konferansın ardından Reha Ermumcu, kanun eşliğinde Türk ve Mağrip müziğinden eserler icra etti. Prof. Dr. Kavas’ın, Fas programı kapsamında Uluslararası Rabat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün ilk Türk doktora mezunu Halil Kaya’nın tez savunmasına jüri başkanı olarak katılacağı da belirtildi.
Kaynak: AA