Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından ikincisi düzenlenen Uluslararası Hukuk Konferansı BILC 2025, 3-5 Temmuz tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi. “Çatışma Sonrası Toplumlarda Adalet ve Yeniden İnşa” temasıyla düzenlenen konferansa, dünyanın farklı bölgelerinden akademisyenler ve hukukçular katıldı. Etkinliğin iletişim ortağı ise Anadolu Ajansı oldu.

Konferansın öne çıkan isimlerinden biri olan Cornell Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Siba N’Zatioula Grovogui, yaptığı konuşmada uluslararası hukukun tarihsel gelişimi ve yapısına dair önemli eleştirilerde bulundu. Grovogui, uluslararası hukukun yalnızca Batı merkezli bir gelenekle şekillendirilmesinin büyük bir hata olduğunun altını çizdi.
”ULUSLARARASI HUKUK EMPERYAL BİR HALE GELDİ”
Uluslararası hukukun, evrensel bir miras ve sorumluluk olmasına rağmen yalnızca Avrupa merkezli bir geçmiş üzerinden kurgulandığını belirten Grovogui:
“Uluslararası hukuk evrensel bir mirastır, ancak içinde birden fazla gelenek barındırır. Buna rağmen yalnızca tek bir geleneği başlangıç noktası, ‘alfa ve omega’ olarak kabul ettik. Bu, çok büyük bir hata.” dedi.

Grovogui, sömürgecilik öncesi farklı coğrafyalarda gelişmiş hukuk sistemlerinin Avrupa müdahalesiyle bozulduğunu belirten profesör, bugün “uluslararası hukuk” olarak anılan sistemin doğası gereği dışlayıcı, emperyal ve insan odaklı olmayan bir yapıya büründüğünü savundu.
”KANUNLAR AVRUPALILARA AİT AMA ARŞİVLER BİZİM!”
Profesör Grovogui, Avrupa öncesi dönemde Afrika ve Endülüs gibi bölgelerde oluşan entelektüel mirasın uluslararası hukuk tarihinden dışlandığını belirtti. “Benim görevim genç Afrikalılara bu arşivlere geri dönmeyi öğretmek. Kanunlar Avrupalılara ait olabilir ama arşivler bizimdir.” diyerek yerel ve kültürel bilgi birikimlerinin önemine dikkat çekti.
ABD’DEKİ ÜNİVERSİTELERDE FİLİSTİN HAKKINDA KONUŞMA ÖZGÜRLÜĞÜ YOK
Konuşmasında Filistin meselesine de değinen Grovogui, Filistinlilerin uluslararası hukuk çerçevesinde meşru müdafaa hakkına sahip olduğunu söyledi. Ancak bu hakların özellikle ABD’deki üniversitelerde açıkça dile getirilemediğini vurgulayarak ifade özgürlüğüne yönelik baskılara dikkat çekti.
”MEVCUT ULUSLARARASI DÜZEN SUÇLULARI KORUYOR”
İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan liberal uluslararası düzenin gerçekte evrensel adalet değil, güçlü devletlerin çıkarlarını ve mevcut statükoyu korumaya yönelik olduğunu söyleyen Grovogui, UNESCO ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gibi belgelerin ortaya çıkmasında Latin Amerika, Orta Doğu ve Asya’dan gelen aktörlerin mücadelesinin belirleyici olduğunu hatırlattı.
Artık sadece eleştiride bulunmanın yetersiz olduğunu belirten Grovogui, esas görevin uluslararası hukuku kendi tarihsel ve kültürel temelleri üzerinden yeniden düşünmek ve inşa etmek olduğunu vurguladı.
Batı dışındaki ülkelerde yüzyıllardır süregelen adalet, misafirperverlik ve dayanışma kültürlerinin uluslararası hukuk söyleminde bilinçli olarak dışlandığını ifade eden Grovogui, Senegal’de Müslüman çoğunluğa rağmen bir Katolik’in özgür seçimle cumhurbaşkanı seçilmesini toplumsal kozmopolitizmin örneği olarak gösterdi. Ayrıca Afrika ve Endülüs gibi coğrafyalarda Avrupa Rönesansı’ndan önce gelişmiş olan düşünsel mirasın arşivlerde hâlâ korunduğunu hatırlattı.
PROF. SIBA N’ZATIOULA GROVOGUI KİMDİR?
Cornell Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler profesörü olan Grovogui, özellikle uluslararası hukuk, siyasal düşünce tarihi ve postkolonyal teoriler üzerine çalışmalarıyla tanınıyor. Afrika’nın sömürge öncesi entelektüel mirasına ve Batı dışı hukuk geleneklerine odaklanan Grovogui, uluslararası hukukta adaletin çok kültürlü bir yaklaşımla yeniden inşa edilmesi gerektiğini savunuyor.
Kaynak: AA