Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Orta Afrika Cumhuriyeti’nin (OAC) Afrika İnsan ve Halkların Hakları Şartı’na Ek Kadın Hakları Protokolü’nü (Maputo Protokolü) onaylamasını memnuniyetle karşıladı.
Af Örgütü Kıdemli Araştırmacısı Abdoulaye Diarra, kararı “ülkede kadın ve kız çocuklarının haklarını, cinsiyete dayalı her türlü şiddete karşı korumayı güçlendiren, uzun zamandır beklenen olumlu bir adım” olarak değerlendirdi.
Diarra, OAC yetkililerinin bundan sonra kapsamlı bir yasa çıkararak toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele etmeleri, cinsiyet eşitliğini teşvik etmeleri, adalet sistemini güçlendirmeleri, mağdurlara yönelik destek hizmetlerini iyileştirmeleri ve özellikle kırsal bölgeler de dâhil olmak üzere toplumlarda farkındalığı artırmaları gerektiğini vurguladı.
MAPUTO PROTOKOLÜ, AFRİKA’NIN ÇOĞU ÜLKESİ TARAFINDAN KABUL EDİLDİ
2005 yılında yürürlüğe giren Maputo Protokolü, Afrika devletlerinin kadınların kıtanın kalkınmasında eşit ortaklar olarak tam katılımını sağlamaya yönelik taahhüdünü ortaya koyuyor. Protokol, “kadınlara yönelik ayrımcılığı” geniş biçimde tanımlıyor ve üreme sağlığı haklarını güvence altına alıyor. Bunlar arasında doğurganlık üzerinde kontrol, doğum kontrol yöntemini seçme hakkı ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı korunma hakkı da bulunuyor.
28 Ağustos 2025 itibarıyla Afrika Birliği’ne üye 55 ülkeden 46’sı protokolü onayladı. Mısır ve Fas ise protokolü imzalamayan ve onaylamayan ülkeler arasında yer alıyor.
BM Nüfus Fonu verilerine göre OAC’de doğumların yaklaşık yüzde 60’ı sağlık personeli olmadan gerçekleşiyor. 15-49 yaş arası kadınlarda kadın sünneti oranı yüzde 22, kızların yüzde 61’i 18 yaşından önce evlendiriliyor. Ayrıca 2018 verilerine göre bireylerin yüzde 21’i son bir yıl içinde partner şiddetine maruz kaldı.
Uluslararası Af Örgütü, ayrıca Batı ve Orta Afrika’da hâlâ protokolü onaylamayan iki ülke olan Nijer ve Çad’a da bir an önce imzalama çağrısında bulundu. Örgüt, özellikle Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Güney Sudan ve Nijerya gibi ülkelerde süren ağır insan hakları ihlalleri göz önünde bulundurulduğunda protokolün öneminin hayati olduğunu vurguladı.
İsterseniz size kısa bir özet de çıkarabilirim. İster misiniz?