Nijerya’da artan terör saldırılarının hem Hristiyan hem de Müslüman toplulukları etkilediği belirtiliyor. Uzmanlar ve dini liderler, şiddetin yalnızca bir dine yönelik olmadığını, ülkenin genel güvenlik sorunlarının ve eşitsizliklerin bu saldırıların temelinde yattığını vurguluyor.
ABD Başkanı Donald Trump, son açıklamasında Nijerya hükümetinin Hristiyanları koruyamaması durumunda Washington’un “askeri müdahalede bulunabileceğini” söyledi. Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda Trump, olası bir karşılığın “teröristlerin saldırıları gibi hızlı, sert ve etkili” olacağını ifade etti.
Bu açıklamaya yanıt veren Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu ise ülkesinin tüm vatandaşlar için din özgürlüğünü koruduğunu belirtti. Tinubu, “Nijerya, dini zulme karşıdır ve her inançtan insanın anayasal haklarını garanti altına alır” dedi.
Kaduna kentinde görev yapan din adamı Rahip Yohanna Buru, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, kuzeybatı ve orta kuzey bölgelerinde yaşanan saldırıların camileri de kiliseleri de hedef aldığını söyledi. Buru, “Bu şiddet dalgası, herhangi bir inanç grubuna özgü değil; toplumun tamamını etkiliyor” ifadelerini kullandı.
“SORUN EŞİTSİZLİK VE KAYNAK PAYLAŞIMIYLA İLGİLİ”
Siyaset bilimci Abdullahi Musa da sorunun dinler arası bir çatışmadan ziyade yönetişim, eşitsizlik ve kaynak paylaşımıyla ilgili olduğunu vurguladı. Musa, “Boko Haram ve ISWAP gibi örgütler, bazen Hristiyanları hedef alsa da aynı bölgelerde yaşayan Müslümanlar da ağır bedeller ödüyor” dedi.
Silahlı Çatışma Konumu ve Olay Verileri Projesi’nin (ACLED) verilerine göre, yalnızca bu yıl Nijerya’da sivilleri hedef alan 1.923 saldırı gerçekleşti. Bunlardan sadece 50’si doğrudan Hristiyan kimliğiyle ilişkilendirildi. ACLED, bazı militan grupların kampanyalarını “anti-Hristiyan” olarak çerçevelese de şiddetin çoğunlukla tüm toplulukları hedef aldığını belirtiyor.
Uzmanlar, krizin dini bir çerçevede ele alınmasının Nijerya’nın karmaşık güvenlik sorunlarını basitleştirdiği görüşünde. Ülkede terör örgütlerinin yanı sıra silahlı çeteler, etnik milisler ve çiftçi-çoban çatışmaları da bulunuyor; tüm bu unsurlar ekonomik sıkıntılar ve sosyal gerilimlerle besleniyor.

