Nijerya basını, ABD Başkanı Donald Trump’ın “Hristiyanlara yönelik saldırılara izin verilmesi halinde Nijerya’ya askeri müdahale yapılabileceği” yönündeki açıklamalarına sert tepki gösterdi. Ulusal gazeteler ve televizyonlar, Trump’ın ifadelerini “egemenlik ihlali” olarak nitelendirdi.
Daily Trust gazetesi, söz konusu açıklamayı “Nijerya’ya askeri tehdit” başlığıyla duyurarak “gereksiz bir provokasyon” olarak değerlendirdi. Premium Times ise dış müdahale tehditlerinin sivilleri daha büyük tehlike altına sokabileceğini belirterek, “Dini olmayan çatışmaların dini temelliymiş gibi sunulması tehlikelidir” yorumunu yaptı.
The Guardian Nigeria, Trump’ın Nijerya’daki güvenlik sorunlarını “yüzeysel biçimde ele aldığını” yazarken, Vanguard gazetesi şiddet olaylarının yalnızca dini değil, aynı zamanda etnik ve ekonomik nedenlere dayandığını vurguladı. Bazı köşe yazarları ise Trump’ın çıkışını “dış politika şovu” olarak değerlendirdi.
ABD ORDUSUNUN MÜDAHALE HAZIRLIĞI YAPTIĞI İDDİA EDİLDİ
The New York Times gazetesine göre, ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM), Trump’ın talimatı üzerine Nijerya’ya yönelik üç aşamalı bir askeri müdahale planı hazırlayarak Pentagon’daki Müşterek Kurula sundu.
Hazırlanan planlar arasında “hafif”, “orta” ve “ağır” seçenekler bulunuyor. “Hafif” plan, Nijerya ordusuna operasyonel destek verilmesini öngörürken; “orta” plan, insansız hava araçlarıyla militan hedeflere yönelik saldırıları içeriyor. “Ağır” plan ise uçak gemisi gruplarının ve uzun menzilli hava unsurlarının konuşlandırılmasını kapsıyor.
Ancak ABD’li askeri yetkililer, Nijerya’daki güvenlik koşulları ve bölgede üs yetersizliği nedeniyle böyle bir müdahalenin “yüksek riskli” olduğunu belirtti. Uzmanlar, olası bir operasyonun Irak veya Afganistan benzeri bir kara savaşına dönüşmesinin “felaketle sonuçlanabileceği” uyarısında bulundu.
Emekli Tümgeneral Paul D. Eaton, “Ne kamuoyu ne de Başkan Trump, sosyal medya mesajları dışında Nijerya’da büyük çaplı bir kara savaşına ilgi gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.
Nijerya, son yıllarda Boko Haram, ISWAP, silahlı çeteler ve etnik milislerin neden olduğu şiddet dalgası nedeniyle güvenlik açısından kırılgan bir dönemden geçiyor.
Trump’ın açıklamaları, bu hassas ortamda ülkenin iç güvenliğine dair tartışmaları yeniden alevlendirirken, Nijerya kamuoyunda ABD’nin Afrika politikasına yönelik eleştirileri de güçlendirdi.
TRUMP’IN NİJERYA’YA YÖNELİK TEHDİTLERİ
Trump, 31 Ekim’de sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, “Hristiyanlara yönelik katliamlar” gerekçesiyle Nijerya’yı “özel endişe duyulan ülkeler” listesine almıştı. Ardından yaptığı paylaşımda, ABD’nin Nijerya’ya yönelik yardımlarını kesebileceğini ve “askeri eylem” seçeneğini değerlendirdiğini söylemişti.
Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu, ülkesinin dini baskıya izin vermediğini belirterek, “Nijerya anayasal olarak dini özgürlük güvenceleriyle yönetilen bir demokrasidir. Hükümetimiz, Hristiyan ve Müslüman liderlerle açık diyalog sürdürmekte, güvenlik sorunlarını tüm vatandaşları kapsayacak şekilde ele almaktadır” ifadelerini kullandı. Tinubu, Nijerya’nın dini hoşgörüyü ulusal kimliğinin temel unsuru olarak gördüğünü ve hiçbir inanç grubuna karşı baskıyı teşvik etmediğini vurguladı.
Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) da bölgede artan terör saldırılarına dikkat çekerek, “terörist grupların yalnızca Hristiyanları değil, tüm dinlere mensup sivilleri hedef aldığı” açıklamasını yaptı.

