Nijerya’nın kuzeydoğusunda yer alan Borno Eyaleti’nin başkenti Maiduguri’de, Boko Haram saldırıları nedeniyle yerinden edilmiş binlerce kişi, ABD’nin büyük yardım kesintilerinin ardından derinleşen gıda ve sağlık kriziyle karşı karşıya kaldı. Özellikle Dünya Gıda Programı (WFP) gibi kuruluşların faaliyetlerini azaltması ya da tamamen durdurması, bölgede yaklaşık 5 milyon yetersiz beslenen çocuğun hayatta kalma şansını ciddi şekilde tehlikeye attı.
30 yaşındaki Zara Ali, Damboa’dan göç etmek zorunda kalan yerinden edilmiş bir anne olarak, hasta kızı Amina’yı Maiduguri’deki devlet hastanesinde tedavi ettirmeye çalışıyor. Amina’nın kahverengi ve yer yer dökülmüş saçları, doktorların teşhis ettiği yetersiz beslenmenin en belirgin bir göstergesi. Ali, daha önce protein bazlı tedaviyle kısmi iyileşme sağlasa da, ücretsiz tedavi sunan yardım kliniklerinin son aylarda kapanması veya hizmetlerini azaltması nedeniyle kızının sağlığının tekrar kötüleştiğini söylüyor.
Bölgedeki kriz, yalnızca güvenlik sorunlarından ibaret değil, aynı zamanda Şubat 2025’ten bu yana ABD’nin küresel yardım katkılarını %75 oranında kesmesinden kaynaklanıyor. Bu kesintiler, 2,3 milyon yerinden edilmiş insana gıda desteği sağlayan WFP’nin Ağustos ayında beslenme kliniklerinin yarısından fazlasını kapatmasına neden oldu. WFP temsilcisi Emmanuel Bigenimana, yaklaşık 300 bin çocuğun gerekli gıda takviyelerinden mahrum kaldığını ve Temmuz ayında son tahıl stoklarının tükendiğini belirterek, acil olarak 130 milyon dolara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
BÖLGEDEKİ TERÖR TEHDİDİ
Boko Haram’ın 15 yıldır sürdürdüğü silahlı çatışma, tarım faaliyetlerini felç etmiş durumda. Ordu kontrolü dışındaki kırsal alanlarda, silahlı gruplar çiftçilerden haraç topluyor veya muhbir olduklarından şüphelendiklerini öldürüyorlar. 2020’de Koshobe yakınlarında 43 tarım işçisi öldürülmüş, Ocak 2025’te Baga’da 40 çiftçi idam edilmişti. Güvensizlik, kuraklık ve iklim değişikliği etkileri, bölgeyi ülkenin gıda deposu olmaktan çıkararak açlık merkezine dönüştürdü.

Yardım kesintilerinin etkisi yalnızca gıda alanında değil, tıbbi yardım ve çocuk aşı programlarını da ciddi şekilde aksattı. Bazı analistler, yardım kuruluşlarını bağımlılığı azaltacak sürdürülebilir sistemler kuramamakla eleştirirken, hükümetin 2021’den beri yerinden edilmiş kişilerin kaldığı kampları kademeli olarak kapatması da tartışmalara yol açıyor.
YAĞMUR MEVSİMİ SAĞLIK SORUNLARINI BERABERİNDE GETİRİYOR
Yağmur mevsiminin başlamasıyla birlikte sağlık merkezlerine başvuran yetersiz beslenmiş çocuk sayısı arttı. Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Ocak’tan bu yana yalnızca Maiduguri’de 6 binden fazla çocuğu tedavi ettiğini bildiriyor. Ancak birçok anne, çocuklarının ihtiyaç duyduğu protein bazlı tedaviyi alabilmek için hâlâ çare arıyor.

Bu koşullar altında Nijerya, devam eden terör ve sağlık sorunlarının yanı sıra en az bunlar kadar tehlikeli olan gıda krizine de teslim olmuş durumda. WFP, bölgedeki vahim durum için destek fonu çağrısını sürdürse de kısıtlı kaynaklarını Afrika’nın yoğun çatışma bölgelerine yönlendirmek amacıyla buradaki faaliyetlerini ciddi oranda azaltmış durumda.
Kaynak: Al Jazeera