Namibya’nın bağımsızlık sürecinde kilit rol oynayan ve ülkenin ilk cumhurbaşkanı olarak 15 yıl görev yapan Sam Nujoma, 95 yaşında hayatını kaybetti. Nujoma’nın ölümünü, Namibya Devlet Başkanı Nangolo Mbumba tarafından duyuruldu. Mbumba, Nujoma’nın başkent Windhoek’teki hastanede tedavi altına alındığını ancak cumartesi gecesi yaşamını yitirdiğini açıkladı.
“Namibya Cumhuriyeti’nin temelleri sarsıldı” diyen Mbumba, Nujoma’nın son üç haftadır sağlık sorunları nedeniyle gözlem altında tutulduğunu belirtti. “Maalesef bu kez ülkemizin en yiğit evladı hastalığından kurtulamadı” diyerek, onun ülkenin bağımsızlık mücadelesindeki liderliğini vurguladı.
Namibya’nın Bağımsızlık Mücadelesinde Öncü Bir İsim
Sam Nujoma, Almanya’nın uzun süreli sömürge yönetimi ve Güney Afrika’nın apartheid rejimine karşı verilen bağımsızlık mücadelesinin en önemli isimlerinden biri olarak kabul ediliyordu. Yaklaşık 30 yıl sürgünde kaldıktan sonra, 1989’da ülkesine döndü ve Namibya’nın ilk demokratik seçimlerine katıldı. 1990’da ülke bağımsızlığını kazandığında Namibya’nın ilk cumhurbaşkanı seçildi.

Güney Afrika’daki beyaz azınlık yönetimine karşı savaşan liderler arasında yer alan Nujoma, Nelson Mandela, Robert Mugabe, Kenneth Kaunda, Julius Nyerere ve Samora Machel gibi isimlerle birlikte anıldı.
Bağımsızlık sonrası dönemde ulusal birlik ve uzlaşma sürecini yöneten Nujoma, geçmişin etnik ve sosyal ayrışmalarını onarmak için çalışmalar yürüttü. Aynı zamanda, demokratik bir anayasaya öncülük etti ve hükümete beyaz iş insanları ve siyasetçileri dahil ederek kapsayıcı bir yönetim anlayışı benimsedi.
Tartışmalı Açıklamalar ve Uluslararası Duruşu
Nujoma, ulusal inşa sürecindeki pragmatizmine rağmen, zaman zaman sert Batı karşıtı söylemleriyle uluslararası medyada dikkat çekti. 2000 yılında bir BM konferansında AIDS’in insan yapımı bir biyolojik silah olduğunu iddia ederek tartışmalara yol açtı. Aynı zamanda eşcinsellik karşıtı söylemleriyle de eleştirildi.
Kuzey Kore, Küba, Rusya ve Çin ile yakın ilişkiler kuran Nujoma, bu ülkelerden bağımsızlık mücadelesi sırasında silah ve eğitim desteği aldı. Ancak, Batı dünyasıyla da diplomatik ilişkilerini sürdürdü ve 1993’te Beyaz Saray’da ABD Başkanı Bill Clinton tarafından ağırlanan ilk Afrikalı lider oldu. Clinton, onu “Namibya’nın George Washington’ı” olarak tanımladı.
Mücadeleyle Geçen Bir Hayat
Sam Nujoma, kırsal bir bölgede, 11 çocuklu yoksul bir ailenin en büyük oğlu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşlardan itibaren ailesinin hayvanlarına bakarak ve tarımla uğraşarak çalıştı. Daha sonra Windhoek’e taşınarak Güney Afrika Demiryolları’nda çalışmaya başladı.
1959’da bir protesto sonrası tutuklandı ve serbest kaldıktan sonra Tanzanya’ya kaçarak sürgün hayatına başladı. Burada, Güney Batı Afrika Halk Örgütü’nü (SWAPO) kurarak 1960’ta başkan seçildi. SWAPO, 1990’da bağımsızlık kazanıldığından beri Namibya’nın iktidar partisi olarak kalmaya devam etti.
Bağımsızlık mücadelesi sırasında askeri bir zafer kazanamasa da uluslararası desteği arkasına aldı ve BM, SWAPO’yu Namibya halkının tek meşru temsilcisi olarak tanıdı.
Eğitimini tamamlayamayan Nujoma, gece okuluna giderek İngilizcesini geliştirdi. Bir röportajında, “Ben mücadeleyi yönetirken başkaları eğitim aldı” diyerek, hayatını ülkesinin özgürlüğüne adadığını vurguladı.
Sam Nujoma, yalnızca Namibya’nın değil, tüm Afrika kıtasının bağımsızlık mücadelesinde iz bırakan liderlerden biri olarak tarihe geçti.