Afrika’daki pek çok liderin ardında, Muammer Kaddafi kadar karmaşık ve tartışmalı bir miras bırakması pek nadirdir. 1969’dan 2011’deki ölümüne kadar Libya’nın lideri olan Kaddafi, aynı anda anti-emperyal direncin bir simgesi ve otoriter aşırılığın bir figürüydü. Afrika Birliği, ekonomik bağımsızlık ve Batı’nın egemenliğine karşı küresel direniş konusundaki fikirleri, eşit ölçüde takdir ve tartışma yarattı.
ERKEN YAŞAM VE SİYASAL UYANIŞ

Muammer Kaddafi, 1942 yılında Libya’nın Sirte yakınlarında bir çöl bölgesinde, mütevazı bir Bedevî ailesinde doğdu. Çocukluğu, İtalyan sömürgeciliği ve II. Dünya Savaşı sonrası işgalin izleriyle şekillendi ve yabancı denetimine karşı derin bir öfke beslemesine yol açtı. Kaddafi, askeri okula girdi ve hızla siyasileşerek, Gamal Abdülnasır gibi liderlerden ilham alan Arap milliyetçi fikirlerini benimsedi. Kral I. İdris’in monarşisini, Batı’nın çıkarlarına boyun eğmiş ve yozlaşmış olarak gördü.
GÜCE YÜKSELİŞ: 1969 DEVRİMİ
2000’li yıllarda Kaddafi, Afrika’ya daha belirgin bir şekilde yönelmeye başladı ve şu gibi fikirleri savundu:
Afrika Birleiği: Kıtasal siyasi ve ekonomik entegrasyonu öneren bir proje.
Afrika Para Birimi Bağımsızlığı: ABD doları ve euroya bağımlılığı azaltmak amacıyla, altın destekli bir Afrika para birimi önerisi.
Kurtuluş Hareketlerine Destek: Afrika ve Orta Doğu’daki anti-sömürgeci mücadeleler ile devrimci gruplara finansal destek sağlamak.
BATI İLE İLİŞKİLER VE YALNIZLIK

Kaddafi’nin Batı ile ilişkileri çalkantılıydı: Dünyadaki devrimci grupları açıkça desteklemesi, onu Batı’da parya haline getirdi.bLibya, özellikle 1988’deki Lockerbie bombalamasıyla suçlanarak uluslararası yaptırımlara tabi tutuldu. 2000’li yılların başında Kaddafi, Batı ile yakınlaşmaya çalışarak kitle imha silahları programından vazgeçti ve diplomatik ilişkilere girdi; ancak gerilimler devam etti.
GÜÇTEN DÜŞÜŞ VE ÖLÜM
2011’de, Arap Baharı dalgası sırasında Libya’da ayaklanmalar başladı. NATO’nun askeri müdahalesi ve iç isyanın birleşimi, Kaddafi’nin 20 Ekim 2011’de doğum yeri Sirte’de yakalanarak suikaste kurban gitmesine yol açtı. Onun ölümü, Libya’yı kaosa sürükledi; karşıt milisler ve gruplar kontrol için birbirleriyle çatıştı. Bu durum, Kaddafi’nin hükümetinin çoğu dönemi boyunca sağladığı nispi istikrarla büyük bir zıtlık oluşturdu.
KADDAFİ’NİN YALNIZLIĞI
Kaddafi, Afrika Birliği projelerine büyük yatırımlar yaptı, özellikle telekomünikasyon, altyapı ve bankacılık sistemlerine. Gösterişli giyimi ve alışılmadık diplomatik davranışları, onu medyanın gözdesi yaparken, Batı’nın beklentilerine karşı koyan bir simgeye dönüştü.
VİZYONER Mİ, ZALİM Mİ?
Muammer Kaddafi, bazı kesimlerce bölücü bir figür olarak görülmeye devam etmektedir. Ancak bazı Afrikalılara göre ise, bağımsızlık mücadelesinin bir şampiyonu ve Afrika kurumlarına yatırım yapan bir liderdi. Diğerleri ise onun kontrolsüz gücün tehlikelerini ve devrimci siyasetin istikrarsızlıklarını simgelediğini savunuyor. Afrika’nın uzun süredir süren bağımsızlık mücadelesinin tarihindeki Kaddafi’nin öyküsü, bir hayalin, çelişkilerin ve tamamlanmamış ideallerin birleşimidir.