Mısır, Etiyopya’nın Büyük Etiyopya Rönesans Barajı’nı (GERD) yıllık Nil Günü kutlamalarının bir parçası haline getirmesine sert tepki gösterdi. Kahire yönetimi, Addis Ababa’nın bu hamlesinin aşağı kıyı ülkelerinin endişelerini göz ardı ettiğini ve tek taraflı hareket ettiğini savundu.
NİL GÜNÜ KUTLAMALARINDA GERD TURU KRİZİ
22 Şubat’ta Addis Ababa’daki Bilim Müzesi’nde düzenlenen 19. Nil Günü etkinliğinde, Nil Havzası ülkelerinden üst düzey yetkililer, diplomatlar ve su uzmanları bir araya gelerek iş birliği stratejilerini ele aldı. Ancak etkinlik kapsamında Kenya, Tanzanya, Uganda, Sudan, Güney Sudan ve Etiyopya’dan bakanlar ve gazeteciler GERD’i ziyaret etti. Etiyopya Su ve Enerji Bakanı Habtamu Itefa ile GERD Proje Müdürü Kifle Horo, katılımcılara barajın ilerleyişi ve operasyonel planları hakkında bilgi verdi.
MISIR: “BU ADIM BÖLGESEL İŞ BİRLİĞİNİ TEHLİKEYE ATIYOR”
Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Hani Sewilam, GERD turunun Nil Havzası’nda ortak karar alma sürecini baltaladığını ve tek taraflı kalkınma anlayışını teşvik ettiğini belirtti. Sewilam, “Mısır, dünyadaki en su kıtlığı yaşayan ülkelerden biri. Hayatta kalmamız Nil’e bağlı. Bölgesel iş birliğini bozan ve yaşam hakkımızı tehlikeye atan adımlara izin veremeyiz” dedi. Sewilam, 2010 yılında Mısır’ın Nil Havzası Girişimi kapsamındaki teknik faaliyetlerden çekildiğini hatırlatarak, çevresel etki değerlendirmesi yapılmadan ve hukuki çerçeveye oturtulmadan hayata geçirilen tek taraflı projelerin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve bölgesel istikrarı tehdit ettiğini vurguladı.
GERD KRİZİNDE MISIR’IN TUTUMU
Mısır, Etiyopya’nın 2011’de inşasına başladığı ve kademeli olarak doldurduğu GERD projesinin, Mısır, Sudan ve Etiyopya’nın katılımıyla oluşturulacak üçlü bir çerçevede ele alınması gerektiğini savunuyor. Kahire yönetimi, Etiyopya’nın Nil Günü’nü GERD’i tanıtmak için bir platforma dönüştürdüğünü ve aşağı kıyı ülkelerinin haklarını göz ardı ettiğini öne sürüyor.Gerilimin artması üzerine Mısır, Nil Bakanlar Konseyi tarafından başlatılan istişare sürecine destek verdiğini açıkladı. Bu süreçte Mısır, Sudan, Kenya, Uganda, Güney Sudan, Ruanda ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin yer aldığı yedi ülkenin Nil kaynaklarının yönetimi konusunda uzlaşmaya varması hedefleniyor.
HUKUKİ UZMANLARDAN UYARI: ULUSLARARASI HUKUK RİSK ALTINDA
Hukuk uzmanları, Nil’deki mevcut düzenlemelerin, Mekong veya Uruguay Nehirleri’ndeki gibi sağlam karar alma mekanizmalarına sahip olmadığını belirtiyor. Uluslararası hukuk uzmanı Prof. Ayman Salama, 1929 Antlaşması gibi tarihsel hakların göz ardı edilmesinin bölgedeki istikrarı daha da bozabileceği konusunda uyardı. Öte yandan, Baraj Mühendisliği Profesörü Mohamed Hafez, GERD turuna birçok Nil Havzası ülkesinden bakanın katılmasının, Etiyopya’nın tek taraflı adımlarına örtülü bir onay olarak yorumlanabileceğini belirtti. Ancak Hafez, geçmişte Mısırlı yetkililerin de barajı ziyaret ettiğini hatırlatarak meselenin sanılandan daha karmaşık olduğunu dile getirdi.
MISIR DİYALOG ÇAĞRISINI YİNELİYOR
GERD üzerindeki anlaşmazlık devam ederken Mısır, müzakerelerin yeniden başlaması ve Nil’in ortak yönetim ilkelerine bağlı kalınması gerektiğini vurguluyor. Yetkililer, Nil’in yalnızca bir su kaynağı değil, aynı zamanda tüm bölge için hayati bir yaşam damarı olduğunu belirtiyor.