Madagaskar geçici Cumhurbaşkanı Albay Michael Randrianirina, ülkesinin uluslararası toplumla karşılıklı faydaya dayalı (“kazan-kazan”) ortaklıklara açık olduğunu söyledi.
Randrianirina, Sputnik Africa’ya verdiği ilk uluslararası röportajında “Madagaskar şu anda gerçekten kritik bir durumda, felaketin eşiğinde. Bu nedenle, Madagaskar’ın uluslararası toplumun desteğine ve yardımına en çok ihtiyaç duyduğu zaman bu” ifadelerini kullandı.
“MADAGASKAR’I YALNIZ BIRAKMA ZAMANI DEĞİL”
Geçtiğimiz hafta Randrianirina komutasındaki elit bir askeri birlik başkent Antananarivo’daki cumhurbaşkanlığı sarayına girerek yönetime el koyduğunu duyurmuştu. Randrianirina, eski Cumhurbaşkanı Andry Rajoelina’ya karşı haftalar süren hükümet karşıtı protestoların ardından cuma günü yemin ederek göreve başladı.
Rajoelina’nın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yapılan bir anlaşmanın ardından askeri uçakla Fransa’ya gönderildiği bildirildi.
Darbe lideri Randrianirina, yalnızca Fransa’yla değil, uluslararası toplumun tamamıyla “el ele ilerlemeye” hazır olduklarını belirterek, “Madagaskar’ı şu anda yalnız bırakma zamanı değil” dedi.

“HALK DEĞİŞİMDEN MEMNUN”
Randrianirina, iş birliğinin ülke için hayati öneme sahip olduğunu, Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC) ile de kısa süre içinde görüşmelerin başlayacağını ve ortaklıkların engellenmemesi için adımlar atacaklarını ifade etti.
Geçici Cumhurbaşkanı, ülkenin öncelikli gündeminin enerji ve su sorunları olduğunu, 25 Eylül’de başlayan gençlik öncülüğündeki protestoların da bu iki konuda yaşanan sıkıntılardan kaynaklandığını vurguladı.
“Şu anda yapmamız gereken şey, kısa vadede ve en hızlı şekilde bize yardımcı olabilecek bir ortak bulmak” diyen Randrianirina, halkın yönetim değişikliğinden memnun olduğunu söyledi.
“Madagaskarlıların bu değişiklikten sonra mutlu ve memnun olduklarını gözlemledik. İstediğimiz şey geçmişle tamamen bir kopuş. Geçmişte olanlarla, eskiyle bağları kesmek istiyoruz,” ifadelerini kullandı.
“Bu bir dönemin sonu değil, bir başlangıç,” diyen Randrianirina, süreci “değişim, umut, yeniden inşa ve reformun başlangıcı” olarak tanımladı.