Hint Okyanusu’ndaki stratejik öneme sahip Dağınık Adalar (Îles Éparses) üzerindeki egemenlik tartışması, Fransa’nın sömürge geçmişiyle yüzleşme vaadini yeniden sınavdan geçiriyor. Madagaskar, tarihsel haklarını öne sürerek adaların kendisine iade edilmesini talep ederken, Fransa bu talebe net bir şekilde karşı çıkıyor.
24 Nisan’da Antananarivo’da gerçekleşen resmi ziyarette Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Madagaskar Cumhurbaşkanı Andry Rajoelina bir dizi ekonomik ve teknik iş birliği anlaşmasına imza attı. Macron’un ziyareti kapsamında Volobe hidroelektrik barajı için uzun süredir beklenen Fransa finansmanı da duyuruldu. Ancak kamuoyuna yansıyan bu iş birliklerinin arkasında çözülmemiş tarihi bir mesele sessizce gündemdeki yerini koruyor.
STRATEJİK TOPRAKLAR
Mozambik Kanalı ve Batı Hint Okyanusu’na dağılmış olan Bassas da India, Europa, Juan de Nova, Tromelin ve Glorioso adaları, Fransa’nın sömürge döneminden bu yana kontrolü altında bulunuyor. Her ne kadar bu adalar toplamda yalnızca 43 km² yüzölçümüne sahip olsa da, çevresindeki deniz alanı ile birlikte Fransa’ya 640.400 km²’lik bir deniz yetki alanı kazandırıyor. Bu, Fransa’nın tüm deniz yetki alanlarının %6’sına denk geliyor.
Madagaskar, adaların 1960’taki bağımsızlık sürecinden hemen önce idari olarak kendisinden ayrılmasının hukuksuz olduğunu savunuyor. Bu görüş, 1979 ve 1980 yıllarında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen iki kararla da desteklenmiş durumda. Adaların tamamı, sömürge döneminde Madagaskar’a bağlı birer idari birim olarak yönetiliyordu.
Tarihi kayıtlar, bazı adalarla Madagaskar halkı arasında geçmişe dayanan bağları da gözler önüne seriyor. Örneğin Juan de Nova Adası, 19. yüzyılda Balı Körfezi’nden gelen Malgaş balıkçılarının deniz kaplumbağası avladığı ve Avrupa tüccarlarıyla ticaret yaptığı bir nokta olarak biliniyor. Tromelin Adası ise, Fransa’nın 1722’de keşif iddiasına dayandırdığı egemenliğin ötesinde, bir dönem köleleştirilmiş Malgaşların trajik bir gemi kazasından sonra yıllarca hayatta kalmaya çalıştığı bir yer olarak Madagaskar halkı için sembolik önem taşıyor.
Madagaskar, Dağınık Adalar üzerindeki egemenlik iddiasını son yıllarda ulusal bir gurur meselesi haline getirmiş durumda. Ancak uzmanlara göre bu talep daha çok sembolik bir anlam taşıyor. Zira ülke, mevcut deniz sınırlarında bile yasa dışı balıkçılığı denetleyemiyor.
FRANSA İÇİN “GÜÇ ÜÇGENİ”
Fransa ise adaları, Hint Okyanusu’ndaki “güç üçgeni”nin vazgeçilmez parçaları olarak görüyor. Réunion ve Mayotte ile birlikte bu adalar, Fransa’nın bölgedeki askeri, ekolojik ve denizcilik egemenliğinin temel taşlarını oluşturuyor. Mozambik Kanalı, Asya ve Avrupa arasında stratejik öneme sahip bir deniz ticaret rotası olma özelliği taşıyor. Uzmanlara göre, Fransa’nın bu adalardan vazgeçmesi, yalnızca sembolik değil, jeopolitik olarak da ciddi bir zafiyet yaratabilir.
Adalar şu anda sivil yerleşime kapalı. Sadece sınırlı sayıda asker, polis ve dönemsel olarak görevli memurlar bulunuyor. Çevresel nedenlerle askeri faaliyetler de büyük ölçüde kısıtlanmış durumda. Örneğin, kuş yuvalarının korunması için Tromelin Adası’na uçak inişleri durdurulmuş, sadece helikopterle ulaşım sağlanıyor.
ÇÖZÜM SÜRECİ BAŞLIYOR MU?
Madagaskar, 2023 yılında İngiltere’nin Chagos Takımadaları’nı Mauritius’a iade etme kararı sonrası iddialarını daha güçlü bir şekilde dile getirmeye başladı. Mauritius da Tromelin Adası üzerinde hak iddia ederken, Komorlar Glorioso Adaları’nı talep ediyor.
Tüm bu gelişmelerin ardından, Fransa ve Madagaskar arasında Dağınık Adalar konusunun ele alınacağı bir ikili komisyon toplantısı 30 Haziran’da Paris’te gerçekleştirilecek. Cumhurbaşkanı Rajoelina, Fransa ile birlikte soruna “ortak bir çözüm” bulma konusunda temkinli bir iyimserlik içinde olduklarını açıkladı.