Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC), özellikle mineral bakımından zengin doğu bölgelerinde uzun süredir çatışmalara sahne oluyor. 2021’de yeniden ortaya çıkan M23 isyancı grubu, önemli toprak kazançları elde ederek kârlı madencilik operasyonları üzerinde finansal kontrol kurmayı başardı. Grubun kontrolündeki Rubaya koltan madeni, KDC’deki en büyük maden olup, Birleşmiş Milletler uzmanlarına göre aylık yaklaşık 800.000 dolar gelir sağlıyor.
M23’ÜN EKONOMİK STRATEJİSİ
M23’ün finansal modeli, kontrol ettiği bölgelerdeki madencilik faaliyetlerine ağır vergiler koymaya dayanıyor. Grup, üretilen ve ticareti yapılan her kilogram koltan için 7 dolar vergi alarak istikrarlı bir gelir kaynağı oluşturuyor. Madenciliğin ötesinde, M23 Ruanda sınırına giden ana ticaret yollarını da ele geçirerek kamyon taşımacılığından yüksek ücretler talep ediyor. Bu ekonomik güç, grubun mali istikrarını artırarak doğu KDC’deki varlığını daha da pekiştiriyor.
ALTERNATİF YÖNETİM KURULMASI
M23, yalnızca askeri kontrol sağlamanın ötesine geçerek Kuzey Kivu eyaletinde paralel bir yönetim kurdu. Bu kapsamda “madenlerin işletilmesinden sorumlu bir bakanlık” oluşturarak kazıcılara ve ekonomik işletmecilere ruhsatlar vermeye başladı. Grubun atadığı vali Bahati Eraston, yerel halktan yeni üyeler kazanmak için aktif olarak çağrıda bulunarak M23’ün etkisini ve insan kaynağını artırmayı hedefliyor.
İŞE ALIM VE HALKIN TEPKİSİ
Grup liderleri, ekonomik istikrarsızlıktan ve yerel halkın dışlanmış hissetmesinden faydalanarak yeni üyeler kazanmaya çalışıyor. Bazı madencilerin geçim sıkıntısı nedeniyle M23’e katılmayı tercih ettiği belirtilirken, birçok kişi grubun gerçek niyetleri konusunda şüphe duyuyor. Zorla çalıştırma ve sömürücü yönetim endişeleri yaygın şekilde dile getiriliyor.
YEREL TOPLULUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Bazı madenciler, M23’ün yönetimi altında önceki Kinşasa yanlısı milis güçlerine kıyasla daha fazla güvenlik sağlandığını bildiriyor. Ancak grup, kontrol ettiği tüm bölgelerde “salongo” adı verilen zorunlu topluluk hizmeti uygulamasını hayata geçirdi. Yetkililer bunun disiplin kazandırma ve ekonomik kalkınmayı hızlandırma amacı taşıdığını iddia ederken, bölge halkı bunun zorla çalıştırma anlamına geldiğini savunuyor.
BÖLGESEL VE ULUSLARARASI YANSIMALAR
M23’ün KDC’de kritik ekonomik bölgeleri kontrol altına alması, Büyük Göller bölgesindeki gerilimi artırdı. Özellikle Ruanda ile ilişkiler gerildi; Kinşasa hükümeti, Ruanda’yı M23’ü destekleyerek bölgenin maden kaynaklarını ele geçirmeye çalışmakla suçluyor. Ruanda ise bu iddiaları reddediyor. Angola’nın arabuluculuğunda, Kinşasa ve M23 arasında müzakereler sağlanması için diplomatik çabalar devam ediyor.
M23’ün doğu KDC’de ekonomik ve yönetsel bir güç olarak yükselişi, bölgedeki çatışmaların dinamiklerini değiştirdi. Grubun koltan madenciliği ve ticaret yolları üzerindeki hâkimiyeti, ona benzeri görülmemiş bir finansal avantaj sağladı ve askeri operasyonlarını sürdürebilmesi için gerekli kaynakları temin etti. Ancak, uzun vadede bölgedeki istikrarın nasıl sağlanacağı belirsizliğini koruyor. KDC hükümeti ve uluslararası aktörler, grubun büyüyen etkisine karşı mücadele ederken, doğal kaynakların sömürüsü, bölgedeki kronik çatışmaların en önemli unsurlarından biri olmaya devam ediyor.