Avrupa’ya göç birçok açıdan zorlaşırken Kuzey Afrikalı gençler için yeni bir rota ortaya çıkıyor: Güney. Mısır’dan gelen göçmenlerin sayısı Tanzanya gibi Sahra Altı Afrika ülkelerinde her geçen gün artıyor. Bu göçmenlerden biri de, Dar es Salaam’da yaşayan Ahmed Ginah.
Ahmed Ginah, 2017 yılında 28 yaşındayken, Mısır’ın kuzey delta bölgesindeki köyünden Tanzanya’ya sadece bir hayalle geldi. Dört yıl sonra kurduğu şirkete de bu hayalini isim olarak verdi: Dream Trading.
Başlarda 3.000 dolarlık birikimiyle alüminyum ev eşyaları ithalat ve ihracatına başlayan Ginah, zamanla çelik sektörüne de adım attı. Bugün şirketi, Afrika genelinde ürün dağıtımı yapıyor. Ancak Ginah sadece bir iş insanı değil; Dar es Salaam’daki Mısırlı göçmenler arasında “Belediye Başkanı” lakabıyla bilinen bir rehber ve destekçi.
GINAH GÖÇMENLERE DESTEK OLUYOR
Dar es Salaam’daki bir kafe, Ginah’ın günlük buluşma noktası. Ginah burada hem Mısırlı hem Tanzanyalı arkadaşlarıyla bir araya geliyor.
Yeni gelen Mısırlılara kalacak yer, iş ve yerel işleyiş hakkında bilgi sağlıyor. En önem verdiği katkısı ise, güvenilir bir çevirmen temin etmek. Tanzanya’da şehirlerde İngilizce konuşulsa da, kırsalda yalnızca Svahili konuşulması, iletişim sorunlarına ve dolandırıcılıklara yol açabiliyor.
GÖÇ ARTIK AVRUPA’YA DEĞİL, AFRİKA’NIN GÜNEYİNE DOĞRU
Kahire Amerikan Üniversitesi’nden göç uzmanı Ayman Zohry’e göre, Mısır’dan Afrika’nın diğer bölgelerine olan göç, son yıllarda belirgin biçimde arttı. 2017’de Sahra Altı Afrika’daki Mısırlı sayısı 46 bin iken, 2021’de bu sayı 54 bine çıktı.
Avrupa rotalarının giderek tehlikeli hale gelmesi, yeni arayışları beraberinde getirdi. 2023’te İtalya’ya ulaşan düzensiz göçmenler arasında Mısırlılar beşinci sırada yer aldı. Avrupa Birliği ise Mısır’la 7,4 milyar euroluk yeni bir sınır kontrol anlaşması imzaladı.
Zohry, “Geleneksel göç rotaları Körfez ve Avrupa iken, artık Afrika’daki yükselen ekonomiler de gençler için cazip hale geliyor,” diyor. Ancak bu göçler genellikle geçici ya da döngüsel. “Göçmen ya kısa sürede ülkesine dönüyor ya da fırsatlara göre ülke değiştiriyor.”
“TANZANYA İKİNCİ EVİM OLDU”
Ginah, her ne kadar Tanzanya’yı “ikinci evi” olarak görse de, göçmen hayatının zorluklarını inkâr etmiyor. “En çok, bir tanıdığımız vefat ettiğinde yabancı olduğumuzu hissediyoruz,” diyor. Ancak topluluk olarak bu gibi anlarda hemen bir araya geldiklerini, maddi ve manevi destek sağladıklarını anlatıyor.
“Ailem yanımda olduğunda gurbet hissi kayboluyor,” diyen Ginah, teknolojinin sağladığı iletişim imkânları sayesinde memleketiyle bağını da koruduğunu söylüyor.
“Ne zaman dönerim bilmiyorum,” diyor Ginah, “ama Tanzanya, çocuklarımın büyüdüğü ve hayat kurduğum yer oldu.”