Ruanda ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC), Orta Afrika Bölgesi’ndeki mineral tedarik zincirini yeniden düzenlemeyi hedefleyen tarihi bir anlaşma taslağı üzerinde uzlaşmaya vardı. ABD başta olmak üzere küresel ortakların da dahil olacağı girişim, bölgedeki kritik madenlerin denetimi, ticareti ve yatırımlarını şeffaf ve güvenilir hale getirmeyi amaçlıyor.
Taslak anlaşma, kobalt, koltan, lityum ve nadir toprak elementleri gibi küresel yeşil dönüşüm için hayati önem taşıyan mineralleri kapsıyor. KDC dünyanın en büyük kobalt üreticisi olarak öne çıkarken, Ruanda da tantal ve kalay alanında stratejik bir merkez konumunda. Bu iş birliğinin resmiyete dökülmesi, bölgeden çıkan mineral akışlarının şeffaflığını artırarak uluslararası yatırımcıların güvenini pekiştirecek.
DENETİM VE ŞEFAFLIK
Anlaşmada ortak denetimler, gelişmiş izlenebilirlik sistemleri ve uluslararası ortakların desteğiyle daha güçlü düzenleyici çerçeveler oluşturulması hedefleniyor. Böylece yasadışı ticaretin ve çatışma finansmanının önüne geçilmesi, aynı zamanda her iki devletin de gelirlerinin artırılması hedefleniyor. Orta Afrika’daki maden koridoru, bu adımlar sayesinde insan haklarına ve çevreye duyarlı bir tedarik modeli haline gelebilir.

Bu girişim, Ruanda’nın katma değer, lojistik ve düzenleme alanında bölgesel bir merkez olma hedefiyle de örtüşüyor. KDC gibi bir maden devini yanına alan Kigali, küresel enerji dönüşümünün değer zincirinde daha etkin bir rol üstlenmeyi planlıyor. Aynı zamanda iki ülke arasındaki tarihi gerginliklerin yumuşaması ve ilişkilerin ortak refah ekseninde yeniden tanımlanması da bu anlaşmanın beklenen sonuçlarından biri.
UYGULAMADAKİ ZORLUKLAR
Ancak uygulama süreci siyasi irade, kurumsal kapasite ve sürekli uluslararası desteğe bağlı. İki ülke arasındaki güven eksikliği ve yerel toplulukların eşit fayda talepleri, sürecin en büyük sınavı olabilir. Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi’nin genişlemesi ve COP30’un yaklaşması, Afrika’ya kaynaklarını sorumlu şekilde değerlendirme konusunda ek bir baskı yaratıyor.
Başarılı olunması halinde bu anlaşma, sadece Ruanda-KDC ilişkilerinde değil, tüm Afrika için kritik minerallerden daha fazla değer elde etmeyi sağlayacak uluslararası bir örnek oluşturabilir.
Kaynak: Further Africa

