Demokratik Kongo Cumhuriyeti (KDC) ile Ruanda, bu hafta imzalanması beklenen ekonomik çerçeve anlaşmasını imzalamayacak. Konuya yakın dört kaynak, Cuma günü yaptıkları açıklamada, bu gelişmenin Trump yönetiminin bölgede barış anlaşmasını uygulama ve Batılı yatırımları teşvik etme çabalarına yeni bir darbe olduğunu belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump, tantal, altın, kobalt, bakır ve lityum gibi değerli madenlerle zengin bölgeye barış ve milyarlarca dolarlık Batı yatırımı getirmeyi hedefleyen iddialı bir girişim yürütüyor. Ruanda destekli M23 isyancılarının ocak ve şubat aylarında Kongo’nun doğusundaki iki büyük şehri ele geçirmesi, son yirmi yılın en ciddi güvenlik krizine yol açmıştı.
Haziran ayında Washington’da varılan barış anlaşmasına rağmen, taraflar arasında gerilim devam ediyor. Kongo ordusu ve M23 isyancıları birbirini anlaşmaları ihlal etmekle suçlarken, her iki taraf da askeri mevzilerini güçlendiriyor.
“TRUMP’IN DOĞRUDAN DEVREYE GİRMESİ GEREKECEK”
Kongo ve M23’le bağlantısı olduğunu reddeden Ruanda’nın, bu hafta Washington’da yapılacak son müzakerelerin ardından Bölgesel Ekonomik Entegrasyon Çerçevesi (REIF) adlı anlaşmayı imzalaması bekleniyordu. Ancak Ruandalı bir yetkili, metnin tamamlanmasına rağmen Kinşasa’nın imzadan vazgeçtiğini açıkladı.
Reuters’a konuşan kaynaklar, diplomatik sürecin hassasiyeti nedeniyle isimlerinin açıklanmasını istemedi. Bir diğer kaynak ise, Kongo’nun doğusundaki Ruandalı askerlerin yüzde 90’ı çekilmeden ekonomik çerçeveyi imzalamayacağını belirtti. Söz konusu çekilme, haziran ayında Washington arabuluculuğunda imzalanan kapsamlı barış anlaşmasının bir parçasıydı.
Kaynaklardan biri, “Bu noktada Trump’ın doğrudan devreye girmesi gerekecek” dedi.
Ruandalı yetkiliye göre ABD süreci yeniden rayına oturtmaya çalışıyor, ancak imzalamanın Cuma günü gerçekleşmesi beklenmiyordu. “Müzakere ekipleri REIF metnini tamamlamıştı, ancak Kinşasa son anda imzalamama kararı aldı. Bu bizi hayal kırıklığına uğrattı,” ifadelerini kullandı. Yetkili ayrıca, “ABD arabuluculuğunun yaklaşımına inanıyoruz ve bu ekonomik anlaşmanın sonunda imzalanmasını umuyoruz. Barış süreci başarıya ulaşmalı,” dedi.

Kongo, Ruanda ve ABD Dışişleri Bakanlığı konuya ilişkin yorum taleplerine yanıt vermedi.
Afrikalı bir diplomat ise, “Anlaşma tamamlanmıştı, ancak Kongo tarafı, Ruanda ordusu topraklarında kaldığı sürece imzalamayacaklarını hiçbir zaman gizlemedi. Dolayısıyla bu bizim için sürpriz olmadı,” değerlendirmesinde bulundu.
RUANDA VE KONGO’NUN ÖNLEMLERİ 1 EKİM’DE UYGULAMAYA BAŞLAYACAĞI BİLDİRİLMİŞTİ
27 Haziran’da Washington’da imzalanan barış anlaşmasında, Ruanda’nın 90 gün içinde Kongo’nun doğusundaki savunma önlemlerini kaldırma taahhüdü yer almıştı. Aynı süre içinde Kongo ordusunun, 1994 soykırımını gerçekleştiren eski Ruanda askerleri ve milislerinin kalıntılarını barındıran FDLR grubuna yönelik operasyonlarını da sonlandırması öngörülüyordu.
Reuters geçen ay, Ruanda ve Kongo’nun güvenlik önlemlerini 1 Ekim’den itibaren uygulamaya başlayacağını bildirmişti. Ancak uzmanlara ve diplomatlara göre Ruanda, M23 isyancılarına destek amacıyla en az 7 bin askerini Kongo topraklarına göndermiş durumda.
Washington anlaşması, iki ülkenin 90 gün içinde bölgesel ekonomik entegrasyon çerçevesini başlatmasını da öngörüyordu; bu sürenin sonu eylül ayı sonunda doldu.
Konuya yakın iki kaynak, Trump’ın Afrika özel danışmanı Massad Boulos’un, ekonomik çerçevenin ve diğer anlaşmaların 23 Ekim’e kadar Washington’u ziyaret edecek devlet başkanları tarafından imzalanmasını umduğunu belirtti.
Geçen ay bildirilen taslak anlaşmaya göre, Ruanda ve Kongo, ABD dâhil üçüncü taraflarla birlikte maden tedarik zincirlerini yeniden düzenleme ve reformlar geliştirme konusunda taahhütte bulunacaktı. Taraflar bu taslağı kabul etmiş, ardından özel sektör, çok taraflı bankalar ve diğer paydaşlarla yapılan görüşmelerin ardından bu hafta nihai müzakere turu için Washington’da bir araya gelmişti.