İngiltere İçişleri Bakanlığı, Güney Afrika muhalefet partisi Ekonomik Özgürlük Savaşçıları (EFF) başkanı Julius Malema’nın “kamu güvenliğini tehdit” ettiği gerekçesiyle ülkeye girişinin yasaklandığını açıkladı. Kararda, Malema’nın Hamas’a verdiği açık destek ve geçmişteki kışkırtıcı söylemleri gerekçe gösterildi.
İngiliz basınının eline geçen resmi yazışmalarda Malema’nın Hamas’ın Ekim 2024’te İsrail’e yönelik saldırılarının ardından yaptığı destek açıklamaları ve halkın karşısında Hamas’a silah yardımı yapma vaadinde bulunması yasağın temel sebeplerinden biri olarak gösterildi. Malema, iktidara geçmesi halinde Hamas’a silah göndereceğini belirtmişti.
İNGİLTERE: ”BEYAZLARA KARŞI SALDIRGAN DAVRANIŞLAR”
İngiltere ayrıca Malema’nın geçmişte “silahlanma çağrısı” yaptığnı ve beyazlara yönelik “katliam” ifadeleri kullandığı konuşmalarını da ekleyerek, bu sözlerin hem Güney Afrika’da hem de uluslararası kamuoyunda ciddi tepki çektiğini belirtti.
EFF partisi yetkilileri ise İngiltere’nin bu kararının “korkakça” olduğu ve Malema’nın siyasi söylemini bastırmaya yönelik bir girişim olarak görüldüğünü söyledi.
BU MALEMA’NIN İLK YASAĞI DEĞİL
Bu İngiltere’nin, Malema hakkında duyurduğu ilk seyahat yasağı değil. Malema son iki ay içinde İngiltere’ye girişinin ikinci kez engellendiğini belirtti. İlk olayda gerekçe olarak geç başvurulan vize gösterilmişti. Fakat bu sefer, İngiltere’nin Güney Afrika’daki bir yetkilisi BBC’ye yaptığı açıklamada, yasağın içeriğe dayalı bir karar olduğunu ve Malema’nın görüşlerinin bu kararda belirleyici olduğunu söyledi.
Yasağa göre Julius Malema, bu karara itiraz edemeyecek ve gelecekte yapacağı başvurularında bu yasaktan etkileneceğin belirtiliyor.
MALEMA, TRUMP TARAFINDAN DA HEDEF GÖSTERİLDİ
Malema’nın görüntülerinin ABD’nin eski başkanı Donald Trump tarafından Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa’nın Washington ziyaretinde yayınlanan bir videoda kullanılması, küresel çapta Malema’nın söylemleri üzerindeki tartışmaları daha da artırdı.
Trump, Malema’nın “Kill the Boer, Kill the Farmer” şarkısını söylemesini gündeme getirerek Ramaphosa’dan hukuki işlem başlatmasını istedi. Trump, bu şarkının ülkedeki beyaz çiftçilere yönelik bir “soykırım”a zemin hazırladığını iddia etti. Ancak Ramaphosa bu iddiaları kesin bir dille reddederek, şarkının tarihsel bir direniş unsuru olduğunu ve ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini belirtti.
Malema, söz konusu şarkının kendisi tarafından değil, apartheid karşıtı mücadele sırasında bestelendiğini söyledi. “Bu şarkı bizim mücadelemizi anlatıyor. Bu bizim kültürümüz, bizim mirasımız. Kimse bizi susturamaz” diyerek direniş şarkılarının şiddeti teşvik etmediğini, aksine bastırılmış halkların sesi olduğunu vurguladı.