Afrika’daki büyüyen elektrik endüstrisi nedeniyle enerji talebi her geçen gün artıyor. Bu talebe karşılık olarak yeşil enerji giderek daha fazla ön plana çıkıyor.
2034 yılına kadar yeni enerji kaynaklarına olan talebin sekiz kat artması bekleniyor. Sadece güneş enerjisi kapasitesinin ise 144 GW’a ulaşacağı öngörülüyor.
Bu güneş enerjisi depolama sistemlerinin çoğu üç temel özelliği paylaşıyor. İlk olarak, yüksek güvenlik riskleri barındırıyorlar. Yüksek voltaj, güç ve enerji seviyeleri; üretim, kurulum ve işletme & bakım (O&M) sırasında ciddi güvenlik riskleri oluşturuyor.
Bu nedenle personel nitelikleri ve güvenlik yönetmelikleri açısından son derece yüksek standartlar gerekiyor.
İkinci olarak, bu depolama santralleri çoğunlukla çöller veya ıssız sahiller gibi kıtanın en zorlu bölgelerinde bulunuyor. Bu da lojistik ve operasyonel açıdan çeşitli zorluklara yol açıyor.
Ayrıca bu santrallerin ortalama ömrü 20 yıl. Bu nedenle istikrarlı bir çalışma performansı, sürekli enerji üretimi ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından kritik önem taşıyor.
Bu zorluklara çözüm getirmek ve bölgedeki potansiyeli değerlendirmek amacıyla Huawei Digital Power, Kuzey Afrika’da yüksek kaliteli, güvenli ve verimli bir hizmet sistemi ile organizasyon yapısı kurdu.
Bu yılki Afrika Enerji Zirvesinde, 2030 yılına kadar 300 milyon kişiye sürdürülebilir elektrik sağlama hedefi ortaya kondu.Ayrıca 40’tan fazla Afrika ülkesi kendi enerji dönüşüm hedeflerini açıkladı.
Bu doğrultuda Huawei Digital Power, teknik uzmanlığına dayalı sürdürülebilir hizmetler sunmayı ve kıtanın enerji dönüşümünde güvenilir bir ortak olmayı hedefliyor.