Güney Afrika’ya özgü rooibos çayı, antioksidan zengini ve doğal olarak kafeinsiz olmasıyla sağlıklı yaşamı benimseyen çayseverlerin ilgisini çekiyor. Yerel Afrikaans dilinde “kırmızı çalı” anlamına gelen rooibos, yalnızca ülkenin Batı Cape eyaletindeki Clanwilliam kasabasında doğal olarak yetişiyor.
Bu özelliği sayesinde menşe korumalı ürün ve coğrafi işaret statüsüne sahip.
ULUSLARARASI ÇAY GÜNÜNDE İLGİ ODAĞI
21 Mayıs, dünya genelinde Uluslararası Çay Günü olarak kutlanırken, Güney Afrika’da bu gün rooibos çayının ön plana çıkmasına vesile oluyor.
Düşük tanen oranı, yüksek antioksidan içeriği ve kafeinsiz yapısıyla rooibos, küresel ölçekte sağlıklı yaşam trendleriyle örtüşen bir ürün olarak dikkat çekiyor.
SADECE CLANWİLLİAM’DA YETİŞİYOR
Rooibos’un yalnızca Clanwilliam’da yetiştiğini vurgulayan dünyanın önde gelen üreticilerinden rooibos LTD yöneticisi Marijke Ehlers yaptığı açıklamada, “Başka hiçbir coğrafyada doğal olarak yetişmez. Türkiye dahil dünyanın neresinde rooibos içiyorsanız, bu ürün mutlaka bu bölgeden gelmiştir” dedi.
BENZERSİZ BİR ANTİOKSİDAN
Ehlers, rooibosun en dikkat çeken özelliğinin sadece bu bitkide bulunan “aspalatin” adlı antioksidan olduğunu belirtti. “Aspalatin, rooibosu eşsiz kılan temel bileşendir. Bu sayede bağışıklığı güçlendirmesi, vücuttaki iltihapları azaltması ve hücreleri koruması gibi pek çok sağlık avantajı sunar” ifadelerini kullandı.
FAYDASI BİLİMSEL OLARAK KANITLANDI
Bilimsel araştırmalar, rooibos çayının kansere karşı koruyucu etkisinin yanı sıra alerji önleyici, iltihap giderici, kas gevşetici ve sindirim sistemine yardımcı etkiler taşıdığını gösteriyor. Ayrıca, rooibosun insülin direnci ve hassasiyeti üzerindeki olumlu etkileri üzerine yapılan son araştırmalar da umut verici sonuçlar ortaya koyuyor.
Rooibos çayı, kahve ve diğer siyah çayların aksine doğal olarak kafein içermiyor. Bu da onu çocuklardan yaşlılara kadar herkesin rahatlıkla tüketebileceği bir içecek haline getiriyor. Ayrıca düşük tanen oranı sayesinde mideye dost bir çay olarak öne çıkıyor.
GÜNEY AFRİKA’NIN VAZGEÇİLMEZ İÇECEĞİ
Rooibos, Güney Afrika halkının gündelik yaşamında da derin bir yer tutuyor. Ehlers, “Biz Güney Afrikalılar olarak rooibosla büyüdük. Anneler çocuklarına biberondan sonra ilk olarak rooibos çayı içirir. Besleyici, güvenli ve sağlıklı olduğu için evlerimizde her zaman bulunur” dedi. Rooibos üzerindeki bu güçlü kültürel bağ, ürüne yönelik kolektif bir sahiplik bilinci oluşturuyor.
ULUSLARARASI TANINIRLIĞI ARTIYOR
Sağlık bilincinin artmasıyla birlikte rooibos çayının dünya genelindeki popülaritesi de hızla yükseliyor. Ehlers, “Yurt dışında da artık insanlar sağlık etkileri kanıtlanmış ürünleri tercih ediyor. Rooibos da bu trende tam olarak uyum sağlıyor” şeklinde konuştu.
ROOİBOS EVİ ZİYARETE AÇILDI
Ehlers, rooibosun anavatanı olan Clanwilliam kasabasını ziyaret edenlere “Rooibos Evi”ni görmelerini öneriyor. Bu merkezde rooibos çayının tarihi, üretim süreçleri ve farklı kullanım alanları tanıtılıyor. Ziyaretçiler çay tadımı yapabiliyor, tanıtım filmleri izleyebiliyor ve çeşitli rooibos bazlı ürünleri deneyimleyebiliyor.