Güney Afrika savcıları, apartheid karşıtı aktivist ve Siyah Bilinç Hareketi (Black Consciousness Movement – BCM) lideri Stephen Bantu Biko’nun 1977’de polis nezaretinde ölümüyle ilgili soruşturmayı, neredeyse 50 yıl sonra yeniden açıyor.
Biko, polis tarafından dövülerek komaya sokulmuş ve 30 yaşında hayatını kaybetmişti. Adalet Bakanı’nın, Ulusal Savcılık Direktörü’nün talebini onaylamasının ardından soruşturmanın yeniden açılması süreci başlatıldı. Biko ailesinin hukuk temsilcileri de kararı destekledi.
ÖLÜMÜNÜN ARDINDAKİ NEDEN TEKRAR ARAŞTIRILACAK
Ulusal Savcılık Otoritesi (NPA) sözcüsü Luxolo Tyali, soruşturmanın amacının, Biko’nun ölümünün herhangi bir kişinin fiili ya da ihmali sonucu suç teşkil eden bir durumdan kaynaklanıp kaynaklanmadığını mahkemenin belirlemesini sağlamak olduğunu söyledi.
1977 Kasım’ında yapılan ilk soruşturmada, Biko’yu sorgulayan polislerin ve ona cezaevinde müdahale eden doktorların sorumluluğu bulunmadığı sonucuna varılmıştı.

30 YAŞINDA HAYATINI KAYBETTİ
Biko, 18 Ağustos 1977’de Grahamstown (şimdiki Makhanda) yakınlarında yoldaş Peter Jones ile birlikte yakalanmıştı. Hareket alanını King Williamstown (şimdiki Qonce) ile sınırlayan yasak kararını ihlal ettiği gerekçesiyle Walmer Polis Karakolu’na götürüldü. Burada zincire vurularak, çıplak halde tutulduğu hücrede işkence gördüğü iddia edildi.
24 gün boyunca tıbbi yardım sağlanmadı. Ancak ağzından köpük geldiği fark edilince sağlık müdahalesi talep edildi. 11 Eylül’de bilinci kapalı, hâlâ çıplak ve zincirli halde bir polis aracına bindirilerek 1.200 kilometre uzaklıktaki Pretoria’daki bir hapishane hastanesine nakledildi. Biko, 20 Eylül 1977’de, 30 yaşında hayatını kaybetti. Ölüm nedeni ise ağır beyin travması, kan dolaşımı bozukluğu, böbrek yetmezliği ve üremi olarak kaydedildi.
KAFASINI DUVARA ÇARPTIĞI İDDİA EDİLMİŞTİ
O dönemde polis, Biko’nun yaralanmalarının “kafasını duvara çarpmasından” kaynaklandığını iddia etmişti. Başsavcı MJ Prins, polislerin anlatımını kabul ederek hem sorgulayıcıları hem de doktorları aklamış, 2 Şubat 1978’de ise Doğu Cape Başsavcılığı kimseye dava açmamıştı.
1997’deki Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu (TRC) oturumlarında, dönemin bazı kıdemli polis memurları — Harold Snyman, Daniel Petrus Siebert, Jacobus Johannes Oosthuysen Benecke, Rubin Marx ve Gideon Johannes Nieuwoudt — Biko’nun ölümüyle ilgili af başvurusunda bulundu. Ancak ifadeleri çelişkili bulunduğu ve siyasi bir saik ortaya koymadıkları için tüm af talepleri reddedildi.
NPA sözcüsü Tyali, “NPA ve ortakları geçmişin vahşetlerini ele alma ve Biko ailesi ile toplumun huzura kavuşmasına yardımcı olma çabalarını sürdürecektir” dedi.