George Manneh Oppong Weah, 1 Ekim 1966’da dünyaya geldi.
Ballon d’Or kazanan tek Afrikalı ve Liberyalı futbolcu olan Weah, daha sonra Liberya’nın 25. devlet başkanı oldu.
Başkent Monrovia’da doğup Clara Town bölgesinde büyüyen Weah, ülkenin en yoksul bölgelerinden birinde yaşayan Kru etnik grubuna mensuptu.
Babası William T. Weah bir tamirci, annesi Anna Quaye Weah ise bir tüccardı. Ailesi ayrıldıktan sonra Weah, Hristiyan olan babaannesi Emma Klonjlaleh Brown tarafından büyütüldü. Liseyi son yılında bıraktı.
FUTBOLCULUĞUNUN ERKEN YILLARI
Weah, futbola 1981 yılında, 15 yaşındayken Clara Town merkezli Young Survivors takımında başladı.
Bu kulüpte üç yıl oynayarak takımı dördüncü ligden ikinci lige yükseltmeye yardımcı oldu.
Ardından Liberya Premier Ligi ekiplerinden Bong Range United’a transfer oldu. Burada da kendini gösterdikten sonra ülkenin en güçlü takımlarından biri olan Mighty Barrolle’ye katıldı.
Ancak burada düzenli forma şansı bulmakta zorlandı ve bir sezonun ardından rakip kulüp Invincible Eleven’a geçti. Bu takımla lig şampiyonluğu yaşadı, gol kralı oldu ve sezonun oyuncusu seçildi.
Bu dönemde futbol kariyerine ek olarak, Liberya Telekomünikasyon Kurumu’nda santral operatörü olarak çalışıyordu.
Daha sonra Kamerun Premier Ligi ekiplerinden Tonnerre Yaoundé takımına transfer oldu ve ilk maçında Canon Yaoundé’ye karşı iki gol kaydetti.
FRANSA’DA KENDİNİ GÖSTERME FIRSATI BULDU
Weah’ın yetenekleri, Kamerun milli takımının teknik direktörü Claude Le Roy’un dikkatini çekti. Le Roy, onu dönemin Fransız 1. Ligi kulüplerinden AS Monaco’nun teknik direktörü Arsène Wenger’e önerdi.
Wenger, Weah’ı izlemek için Afrika’ya uçtu ve 1988 yılında Monaco, Weah’ı £12.000 karşılığında transfer etti. 1989 yılında Weah, ilk kez Afrika’da Yılın Futbolcusu seçildi ve ödülü ülkesine götürüp halkıyla kutladı.
1990–91 sezonunda Monaco ile Fransa Kupası’nı kazandı. 1991–92 sezonunda ise takımı Avrupa Kupa Galipleri Kupası finaline taşıyan kilit oyunculardan biri oldu.
Performansından etkilenen Paris Saint-Germain, Weah’ı transfer etti. PSG formasıyla 1993 ve 1995 yıllarında Fransa Kupası’nı, 1994’te Fransa Ligi şampiyonluğunu ve 1995’te Fransa Lig Kupası’nı kazandı. 1994–95 UEFA Şampiyonlar Ligi sezonunda gol kralı oldu.
Weah, PSG formasıyla Avrupa kupalarında çıktığı 25 maçta toplam 16 gol attı ve 1994 yılında bir kez daha Afrika’da Yılın Futbolcusu seçildi.
BALLON D’OR’U KAZANDI
Ancak Weah, futbol kariyerinin zirvesine dönemin en büyük kulüplerinden biri olan AC Milan’da ulaştı.
Milan’daki ilk sezonunda hem Ballon d’Or (Altın Top) ödülünü hem de FIFA Dünya’da Yılın Oyuncusu ödülünü kazandı. 1995–96 sezonunda Milan, Serie A şampiyonu olurken Weah takımın en golcü oyuncusu oldu.
1999 yılında kulüple bir Serie A şampiyonluğu daha kazandı. Ayrıca 1998 yılında Coppa Italia finaline ulaştı ve 1996 ile 1999 yıllarında İtalya Süper Kupa (Supercoppa Italiana) finallerinde mağlup oldu.
20 Kasım 1996’da, Milan’ın Porto ile oynadığı Şampiyonlar Ligi maçının ardından oyuncu tünelinde Portekizli savunma oyuncusu Jorge Costa’nın burnunu kırdı.
Weah, bu hareketini Costa’nın iki maç boyunca kendisine yönelik ırkçı hakaretlerde bulunduğu gerekçesiyle yaptığını söyledi.
Ancak UEFA, bu iddiaları destekleyecek bir tanık bulunamadığı için Costa’ya herhangi bir ceza vermedi. Jorge Costa ise bu suçlamaları reddetti, iftira niteliğinde olduğunu belirterek Weah’a karşı yasal yollara başvurdu.
Yaşanan tüm bu tartışmalara rağmen Weah, 1996 yılında FIFA Fair Play (Adil Oyun) Ödülü’ne layık görüldü.
PREMİER LİG DÖNEMİ
11 Ocak 2000 tarihinde Weah, Milan’dan İngiltere Premier League takımı Chelsea’ye sezon sonuna kadar kiralık olarak transfer oldu.
Artık kariyerinin zirvesinde olmasa da, İngiltere’de geçirdiği dönem — özellikle Chelsea’deki performansı — başarılı olarak değerlendirildi. Ancak Chelsea teknik direktörü Gianluca Vialli transferi kalıcı hale getirmedi.
1 Ağustos 2000’de Weah, Milan ile resmen yollarını ayırdı ve Premier League’e yeni yükselen Manchester City ile haftalık £30.000 maaşla iki yıllık sözleşme imzaladı.
Manchester City formasıyla çıktığı toplam 11 maçta dört gol attı, ancak teknik direktör Joe Royle’un onu sık sık yedek bırakmasından memnun kalmadı.
Bu 11 maçın sadece üçünde 90 dakikanın tamamında sahada kaldı.
Ardından tekrar Fransa’ya döndü ve son olarak Birleşik Arap Emirlikleri Ligi takımlarından Al Jazira’ya transfer olarak profesyonel futbol kariyerine burada son verdi.
ULUSLARARASI KARİYERİ
Weah, Liberya milli takımı için toplamda 75 kez sahaya çıkıp 18 gol attı. Milli takım için sergilediği etkili performanslara rağmen, Liberya onun döneminde FIFA Dünya Kupası’na hiç katılmayı başaramadı.
Weah’ın döneminde ülke, Afrika Uluslar Kupası’na iki kez katıldı, ancak her iki seferde de grup aşamasında elendi.
Weah, son uluslararası maçını 11 Eylül 2018’de, 51 yaşında, Liberya Cumhurbaşkanı olarak özel olarak düzenlenen Nijerya’ya karşı dostluk maçında yaptı. Bu maç sırasında ikonik numarası 14’ü giydi.
Maç sonunda kalıcı olarak emekli edildi ve oyundan çıkarken ayakta alkışlandı.
“King George” (Kral George) lakabıyla tanınan Weah, 1996 yılında “Yüzyılın Afrikalı Futbolcusu” seçildi.
FUTBOLDAN EMEKLİ OLDUKTAN SONRA DEVLET BAŞKANI OLDU
İkinci Liberya İç Savaşı’nın ardından, George Weah 2005 yılında başkanlık için adaylığını koydu. Siyasete, Demokrasi için Kongre (CDC) adlı partiyi kurarak girdi.
Ülkede çok popüler olmasına rağmen, eğitimsizliği ve Fransız vatandaşlığına sahip olduğuna dair iddialarla eleştirildi. Ancak, seçim komisyonu bu iddiaları reddetti ve adaylığını onayladı.
Seçimlerin ilk turunda, oyların %28.3’ünü alarak ikinci tura yükseldi. Ancak rakibi Ellen Johnson Sirleaf, ikinci turda %59.4 oyla kazandı.
2009 yılında, Weah, CDC’nin Montserrado Bölgesi’nde senatörlük seçimlerinde adayını desteklemek için Liberya’ya döndü. 2011 seçimlerinde başkanlık için aday olması beklenirken, Winston Tubman’ın yardımcı başkan adayı olarak yarışmayı kabul etti.
İlk turda %32.7 oy alarak ikinci tura geçti, ancak Sirleaf’e karşı %9.3 oyla kaybetti.
2014 yılında, Weah Montserrado’dan Senato’ya aday oldu ve seçimleri kazanarak, dönemin başkanının oğlu Robert Sirleaf’i %78 oyla yendi.
Ancak, senatörlük dönemi boyunca düşük katılımı ve herhangi bir yasa tasarısı sunmaması nedeniyle eleştirildi.
2016 yılında tekrar başkanlık için aday olan Weah, bu kez rakibi Joseph Boakai’ı ikinci turda %60’tan fazla oyla yenerek başkanlık koltuğuna oturdu. Didier Drogba ve Samuel Eto’o gibi yıldız futbolcular da Weah’ın yemin törenine katıldılar.
Weah, ana hedefleri olarak yolsuzlukla mücadele, ekonomik reform, eğitim ve sosyal kalkınmayı belirledi. “Yoksul Halk İçin Refah ve Kalkınma” adlı bir ekonomik plan başlattı. Ancak, 2019 yılı itibarıyla enflasyon %28’e yükselerek ülke genelinde ciddi ekonomik zorluklara yol açtı.
Başkent Monrovia da dahil olmak üzere birçok şehirde “Devleti Koru” sloganıyla protestolar düzenlendi.
Buna karşılık, Weah 2019 yılında bir Ulusal Ekonomi Diyaloğu (NED) düzenledi ve bir dizi önlem önerdi: Gerçekler ve Uzlaşma Komitesinin (TRC) tavsiyelerinin uygulanması, gümrük sisteminin reformu, tarımın desteklenmesi ve ulusal uzlaşının sağlanması, yeni para birimi basılması ve Merkez Bankası’nın yeniden yapılandırılması.
Ancak, ekonomi ertesi yıl da düşmeye devam etti. İşsizlik oranı %3’ten %4.1’e yükseldi. Ayrıca, yalnızca Afrika kökenli kişilerin vatandaşlık almasını sınırlayan yasalarla ilgili değişiklikler önermesi tepki topladı.
2020 yılında, ülkede artan cinsel şiddet vakaları nedeniyle Weah, ulusal acil durum ilan etti. Önerdiği önlemler arasında özel bir tecavüz savcılığı, cinsiyete dayalı şiddet davaları için özel mahkemeler, cinsel suçlu kaydı ve 2 milyon dolarlık acil yardım fonu oluşturulması yer aldı.
Ancak, bu önlemler tam olarak uygulanmadı.
Başkanlık dönemi boyunca sağlık altyapısı iyileştirildi ve Liberya’nın ilk diyaliz merkezi onun yönetimi altında açıldı.
Ayrıca Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile diplomatik ilişkiler güçlendirildi ve Çin ile ilişkilerde iyileşmeler kaydedildi.
Ancak, siyasi rakiplerine karşı şiddeti teşvik ettiği iddiaları nedeniyle eleştirildi — örneğin 2019’da Telia Urey’e yönelik tehditler ülkede gündem oldu- .
Ayrıca, şeffaflık eksiklikleri, zayıf hukuk uygulamaları ve vaatlerin yerine getirilmemesi nedeniyle başkanlığı eleştirildi.
O AYNI ZAMANDA BİR HAYIRSEVERDİ
Weah, insani çabalarıyla da tanınan bir isimdi. Futbol kariyeri boyunca, Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi olarak görev yapmıştı.
2004 yılında, Los Angeles’taki Kodak Tiyatrosu’nda düzenlenen ESPY Ödülleri’nde Arthur Ashe Cesaret Ödülü ile onurlandırıldı. Ayrıca UNICEF İyi Niyet Elçisi olarak atandı; ancak siyasi kariyeri sırasında bu görevini askıya aldı.
Futbolculuk kariyeri boyunca, Weah ırkçılığa karşı kampanyalar yürüttü. 1994 yılında, Monrovia’da Junior Professional adında bir futbol kulübü kurdu.
Kulübün genç oyuncular için yalnızca bir şartı vardı: Düzenli bir şekilde okula devam etmeleri gerekiyordu. Liberya’nın farklı bölgelerinden bu organizasyonda toplanan pek çok genç, daha sonra milli takımda oynamaya başladı.
2016 yılında, Weah, Hintli girişimci Nirav Tripathi ile birlikte dünya çapında bir proje başlattı. Bu proje, futbol akademileri kurmayı amaçlıyordu.
Bu akademiler, özellikle Liberya ve Hindistan gibi yoksul ve gelişmekte olan ülkelerdeki gençlere fırsatlar sunmayı hedefliyordu.
Weah, hem futbol kariyeri hem de siyasi kariyeriyle ülkesinin tanınmasında önemli bir figür olmuştur.