Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cezayir ile yaşanan diplomatik gerilimlerin ardından, iki ülke arasında 2013 yılında imzalanan diplomatik ve hizmet pasaportu sahiplerine vize muafiyeti sağlayan anlaşmanın askıya alınması talimatını verdi.
Macron, Başbakan François Bayrou’ya gönderdiği 6 Ağustos tarihli mektubunda, Cezayir makamlarıyla göç ve güvenlik alanlarında yaşanan “artan zorluklar” nedeniyle yeni önlemler alınması gerektiğini belirtti. Mektubun içeriği Fransız basınına sızdırıldı.
Fransa Cumhurbaşkanı, özellikle Cezayir’in, 1994 tarihli geri kabul anlaşması ile 2013 tarihli vize muafiyeti anlaşmasındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini vurgulayarak, ilgili anlaşmanın resmen askıya alınmasını istedi. Macron ayrıca, İçişleri Bakanı Bruno Retailleau’dan, ilgili Cezayirli yetkililerin Schengen bölgesine erişimini kısıtlamak için diğer Avrupa ülkeleriyle koordinasyon sağlamasını talep etti.
MACRON, CEZAYİR İLE ETKİLİ İLİŞKİLER KURMAK İSTİYOR
Macron, Fransa’da kamu güvenliğini tehdit eden bazı Cezayir vatandaşlarının sınır dışı edilmesinde yaşanan iş birliği eksikliğine de dikkat çekti. Mulhouse kentinde bir Cezayir vatandaşı tarafından gerçekleştirilen son saldırının, bu sert politika değişikliğini hızlandırdığı bildirildi.
Cezayir’deki Fransız Büyükelçiliği’nin karşılaştığı kısıtlamaların, vize işlemlerinde %30’luk bir düşüşe yol açtığını belirten Macron, normalleşme için bu engellerin kaldırılması ve etkili konsolosluk iş birliğinin yeniden başlatılması gerektiğini kaydetti.
Öte yandan Macron, tüm bu sert tutuma rağmen, Cezayir ile “etkili ve iddialı ilişkiler” kurma niyetini koruduğunu ifade ederek, diyalogun yeniden başlaması durumunda tarihi anlaşmazlıklar, nükleer denemeler, sağlık borçları gibi konuların ele alınması gerektiğini vurguladı.
İKİ ÜLKE ARASINDAKİ KRİZ DEVAM EDİYOR
Nisan 2025’te Paris-Cezayir hattında yaşanan diplomatik kriz, karşılıklı diplomat sınır dışı kararlarıyla derinleşmiş, ardından Cezayir büyükelçisinin geri çağrılmasıyla ilişkiler ciddi şekilde gerilmişti.
Cezayir tarafı, sömürge dönemindeki suçların Fransa tarafından resmen tanınmasını, el konulan arşiv ve malların iadesini ve nükleer denemeler nedeniyle tazminat ödenmesini talep etmeye devam ediyor.