Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, 25 Ekim 2025 tarihinde Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde düzenlenen 23. Nelson Mandela Yıllık Konferansı’nda yaptığı konuşmayla dünya gündeminde geniş yankı uyandırdı. Albanese, Gazze’deki insani durumu “soykırım” olarak nitelendirerek uluslararası toplumun sessizliğini eleştirdi ve ABD’nin kendisine uyguladığı yaptırımları “mafya taktiği” olarak tanımladı.

Konferansa Nelson Mandela Vakfı tarafından “Barışı ve Küresel İşbirliğini Geliştirmek” temasıyla davet edilen Albanese, etkinlikte Filistin halkının yaşadığı acıları ve uluslararası toplumun tepkisizliğini vurguladı. “Ben buraya sizi rahatlatmaya gelmedim. Gerçekleri konuşmaya geldim.” diyerek sözlerine başlayan Albanese, Gazze’de yaşananları “soykırım” olarak tanımladı ve Filistin halkının sistematik bir yok edilme planına tabi tutulduğunu belirtti. Konuşması sırasında salondan sık sık alkışlar yükseldi ve birçok katılımcı gözyaşlarını tutamadı.
“ABD’NİN ADIMLARI MAFYA TAKTİĞİ”
Albanese, ABD’nin kendisine uyguladığı yaptırımlara da değindi. “Amerika’ya gidemiyorum, mal varlıklarım donduruldu. Kızım Amerikalı, eşim Amerika merkezli bir kuruluşta çalışıyor. Bütün ailem bu baskının bedelini ödüyor. Ama bu mesele benimle ilgili değil; bu, soykırıma uğrayan insanları savunma meselesidir.” dedi. ABD’nin adımlarını “mafya taktiği” olarak nitelendiren Albanese, hedefin kendisi değil, “Filistin davasının itibarsızlaştırılması” olduğunu söyledi.

Etkinliğe akademisyenler, öğrenciler, insan hakları savunucuları ve sivil toplum temsilcileri katıldı. Katılımcılar salona Filistin bayraklarıyla geldi ve “Freedom for Palestine” sloganları attı. Albanese’nin konuşması sırasında birçok dinleyici gözyaşlarını tutamadı. Program sonunda dakikalarca ayakta alkışlandı.
TEBLİGAT KRİZİ VE GÜNEY AFRİKA’DAN ÖZÜR
Konferansın ardından Güney Afrika’da dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Program sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlaması planlanan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, programı apar topar terk etti. 26 Ekim sabahı Güney Afrika Adalet ve Anayasal Kalkınma Bakanı Mmamoloko Kubayi’nin, BM Özel Raportörü Francesca Albanese’ye yönelik usulsüz tebligat girişimi nedeniyle resmi bir açıklama yapmasıyla öğrenildi.
Bakan Kubayi, yetkisiz bir memurun imzasıyla Albanese’ye mahkeme belgeleri tebliğ edilmeye çalışıldığını belirterek, bunun bakanlığın bilgisi ve onayı dışında gerçekleştiğini açıkladı. Bakanlık, söz konusu işlemin “mevzuata aykırı” olduğunu tespit ederek tebligatın derhal geri çekilmesi talimatını verdi.

Kubayi, “Sayın Francesca Albanese’ye, Nelson Mandela Vakfı’na ve Birleşmiş Milletler’e koşulsuz özür sunuyoruz.” ifadelerini kullandı. Bakan ayrıca olayla ilgili iç disiplin sürecinin başlatıldığını ve konunun dönüşünde bizzat ele alınacağını açıkladı.
MANDELA’NIN MİRASINA SAHİP ÇIKIYORUZ
Etkinlikte, Güney Afrika’nın eski Dışişleri Bakanı ve Nelson Mandela Vakfı Başkanı Dr. Naledi Pandor da önemli bir rol üstlendi. Pandor, Albanese’yi “vicdan ve cesaret sahibi bir kadın” olarak tanıtarak vakfın bu etkinliği düzenlemesinin Mandela’nın mirasına sahip çıkmak anlamına geldiğini belirtti. Pandor, Filistin halkının özgürlüğünün, Güney Afrika’nın özgürlüğüyle özdeş olduğunu ifade etti.
Güney Afrika hükümeti, 2024 yılında İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) “soykırım” davası açmış ve uluslararası hukukta tarihi bir adım atmıştı. Konferansta söz alan Güney Afrikalı bakanlar ve milletvekilleri, ülkenin bu duruşunu sürdürmeye kararlı olduğunu vurguladı. Albanese, Güney Afrika’nın bu girişimini “adalet adına bir umut ışığı” olarak niteledi: “Güney Afrika, yalnızca kendi halkı için değil, bütün insanlık adına adalet mücadelesi veriyor. Mandela’nın mirasına sahip çıkmak bugün Filistin’in yanında durmaktan geçiyor.” dedi.

Etkinlik öncesinde South African Jewish Board of Deputies (SAJBD), Albanese’nin konuşmacı olarak davet edilmesini eleştirdi. ABD Hazine Bakanlığı’nın Francesca Albanese’yi yaptırım listesine almasının ardından, vakfın bu kişiyi konuşmacı olarak davet etmesi, uluslararası ilişkilerde olumsuz etkiler yaratabileceği yönünde eleştirildi. Vakıf ise yaptığı açıklamada, “Mandela’nın mirası, adalet için konuşan her sesi duymayı gerektirir. Biz bu mirasa sadığız.” ifadelerini kullandı.
Sosyal medyada #AlbaneseInSA etiketi kısa sürede gündem olurken, pek çok kullanıcı Albanese’yi “çağımızın vicdanı” olarak niteledi.
YENİ RAPOR GÜNEY AFRİKA’DA HAZIRLANIYOR
Albanese’nin Güney Afrika ziyareti kapsamında, insan hakları kuruluşları ve Filistin Büyükelçiliği ile bir dizi toplantı yaptığı öğrenildi. Raportörün, “From Economy of Occupation to Economy of Genocide” adlı çalışmasının devamı niteliğinde yeni bir rapor hazırladığı belirtildi. Nelson Mandela Foundation, Albanese’nin konuşmasının ardından öğrencilere yönelik atölye ve panel dizisi düzenleyeceğini açıkladı.

Konferans, Mandela’nın yıllar önce dile getirdiği şu sözlerle son buldu: “Filistin özgür olmadan biz de özgür olamayız.” Albanese’nin konuşması, Güney Afrika’da sadece bir etkinlik değil, insanlık vicdanına yöneltilmiş güçlü bir çağrı olarak değerlendirildi.
NELSON MANDELA VAKFI
1999 yılında kuruldu ve Mandela’nın mirasını yaşatmayı, insan hakları, eşitlik ve sosyal adalet gibi değerleri savunmayı amaçlıyor. Vakfın çeşitli programları arasında eğitim, kültür, barış ve insan hakları alanlarında projeler bulunmaktadır. Filistin davasına olan desteği, vakfın uluslararası adalet ve insan hakları konusundaki kararlılığının bir göstergesidir.
Güney Afrika’nın Filistin’e verdiği destek, sadece diplomatik düzeyde değil, aynı zamanda halk düzeyinde de kendini göstermektedir. Güney Afrikalı aktivistler, Gazze’ye yardım götüren Global Sumud Flotilla’sına katıldılar ve İsrail tarafından alıkonuldular. Bu program ise Güney Afrika’nın Filistin’e verdiği desteğin bir başka örneği olmuştur.

