Afrika sineması, hem kıtanın kimliğini hem de küresel anlatısını şekillendiren önemli bir sanat dalı olarak öne çıkıyor. Burkina Faso’nun başkenti Ouagadougou’da düzenlenen 29. Pan-Afrika Film ve Televizyon Festivali (FESPACO), “Afrika Sineması ve Kültürel Kimlikler” temasıyla bu yıl kıtanın bağımsızlık ve kendini ifade etme yolculuğuna odaklandı. Festivalde, 48 ülkeden seçilen 235 film, bin 500’den fazla başvuru arasından özenle belirlenerek izleyicilerle buluştu. Etkinlik boyunca 20 binden fazla sinemaseverin katılımıyla kıtanın sinema potansiyeli bir kez daha gözler önüne serildi.
ALTIN YENENGA ÖDÜLÜ DANI KOUYATÉ’YE GİTTİ
Festivalin en prestijli ödülü olan Étalon d’Or de Yennenga, Burkinalı yönetmen Dani Kouyaté’nin “Katanga – La Danse des Scorpions” adlı filmine verildi. Shakespeare’in Macbeth eserinden esinlenen bu politik dram, entrika ve güç mücadelelerini merkezine alarak dikkat çekti. FESPACO’nun genel delegesi Alex Moussa Sawadogo, festivalin Afrika sinemasının yükselen dinamiklerine ve kıtanın dünyaya anlatmak istediği hikâyelere nasıl katkı sunduğunu vurguladı.

ÇAD, ONUR KONUĞU OLARAK ÖNE ÇIKTI
Bu yıl festivalin onur konuğu ülkesi Çad oldu. Çad Cumhurbaşkanı Mahamat Idriss Déby ve Burkina Faso lideri Kaptan İbrahim Traoré, festivalin açılışında iki ülke arasındaki ortak kültürel bağları ve Afrika sinemasının kıtanın bağımsız anlatısını şekillendirmedeki rolünü vurguladı.
SİNEMA, ÖZGÜRLÜĞÜN VE KENDİNİ İFADE ETMENİN BİR ARACI
Afrika sineması, Batı etkilerinden uzaklaşarak kıtanın kendi hikâyelerini özgün bir şekilde anlatma yolunda ilerliyor. Uzmanlardan Serge Bayala, FESPACO’nun, Afrika sinemasını bir özgürleşme ve ifade aracı olarak konumlandırdığına dikkat çekiyor. Festival, sadece bir sinema etkinliği değil, aynı zamanda Afrika’nın kültürel dönüşümünü ve kendi kimliğini keşfetme sürecini yansıtan güçlü bir platform olarak önemini koruyor.