Fas’ın başkenti Rabat’ta 6-11 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek olan ”5. Dünya Sosyoloji Forumu” İsrailli akademisyenlerin olası katılımı nedeniyle protesto ediliyor. Faslı ve uluslararası birçok akademisyen, İsrail’in bu tür etkinliklerde yer almasının “normalleşme sürecine katkı sağladığını” belirterek forumu boykot etme kararı aldı.

Forum, Uluslararası Sosyoloji Derneği (ISA) tarafından organize ediliyor ve 100’den fazla ülkeden 4 bin 500’ü aşkın akademisyenin katılımı bekleniyor. Fakat İsrailli kişi ve kurumların katılma ihtimali, akademik çevrelerde etik ve siyasi tartışmaları da beraberinde getirdi.
”İŞGALİN SUÇLARINI MEŞRULAŞTIRMA ÇABASI”
Faslı sosyolog Prof. Dr. İssam Recvani, İsrail’in söylemlerine bu tür platformlarda yer verilmesini, “işgalin suçlarını meşrulaştırma çabası” olarak nitelendirdi. Akademik boykotun, halkların ve kurumların “siyonist sızmalara karşı koyma kapasitesini test ettiğini” söyledi. Recvani’ye göre, bu durum sadece sembolik değil, aynı zamanda küresel bir etik meselenin parçası. Recvani, İsrail’in akademik kurumlarının, devletin sömürgeci yapısından bağımsız değerlendirilemeyeceğini söyleyerek, “Bu kurumlarla iş birliği, bilimi adaletsizliğe alet etmektir.” dedi. İsrailli akademisyenlerin davet edilmesinin, Gazze’deki vahşet karşısında sessiz kalan akademisyenlerin de yeniden tavır almalarını sağladığını ekledi.
İSRAİLLİ KURUMLARIN ÜYELİKLERİ ASKIYA ALINDI
Uluslararası Sosyoloji Derneği, yaşanan tepkiler üzerine İsrailli kurumların üyeliklerini askıya aldı. Dernek, herhangi bir İsrail kamu kurumu ile kurumsal ilişkisi olmadığını da açıkladı. Bu karar, Filistin’le dayanışma içindeki akademik çevreler tarafından memnuniyetle karşılandı.
Filistin yanlısı İsrail Akademik ve Kültürel Boykot Girişimi (PACBI) ise akademisyenlere çağrıda bulunarak İsrail ile her türlü akademik, ticari ve kültürel iş birliğinin sonlandırılmasını istedi. PACBI, bu tür ilişkilerin işgal altındaki Filistin topraklarında apartheid rejiminin kalıcılaşmasına hizmet ettiğini savunuyor.
Recvani son olarak, akademik alanın İsrail’in söylemlerine alet edilmesine karşı daha fazla tepki ve akademik içerik üretilmesi gerektiğini söyledi ve medyada baskının sürdürülmesinin önemini şu sözlerle vurguladı:
“Bilim, adaletsizliğe karşı tarafsız kalamaz.”
Kaynak: AA