Fas’ın dünyaca ünlü argan yağı sektörü büyürken, bu talep artışı ülkenin hassas ekosistemini tehdit ediyor. “Sıvı altın” olarak bilinen argan yağı, başta kadın kooperatifleri olmak üzere kırsal bölgelerde önemli bir geçim kaynağı sağlasa da, ormanlık alanlarda ciddi tahribata yol açıyor. Bir zamanlar 14 bin kilometrekarelik alanı kaplayan argan ormanları, son yıllarda yaklaşık %40 oranında küçülme yaşadı.
KURAKLIK VE AŞIRI OTLATMA KAYNAKLI TEHLİKE
Uzmanlar bu azalmanın başlıca nedenleri olarak iklim değişikliği, kuraklık ve aşırı otlatmayı gösteriyor.

Mohammed V Üniversitesi’nden Profesör Zoubida Charrouf, bölgenin altı yıl üst üste kuraklık yaşadığını belirterek, keçi ve develerin argan ağaçlarının yaprak ve meyvelerini tüketmesinin mevcut ormanları daha da zayıflattığını vurguluyor.
GELENEKSEL KORUMA SİSTEMİ: AGDAL
Argan ormanlarının korunması, Fas’ın bazı bölgelerinde geleneksel Agdal sistemiyle sağlanıyor. Bu sistem, belirli dönemlerde ormanın kapatılarak hasat yapılmaması saplanıyor.

Bir kadın kooperatifinin yöneticisi Jamila Idbourrous, “Agdal, atalarımızdan kalan bir mirastır. Ormanın kapalı olacağı zamanı herkese duyururuz ve bu süre boyunca doğayı koruruz.” diyor.
HÜKÜMETTEN AĞAÇLANDIRMA ADIMLARI
Fas hükümeti, kaybolan ormanları yeniden canlandırmak için yeniden ağaçlandırma projelerine başladı. Kapari gibi yerel bitkilerle birlikte argan ağaçları dikilerek hem su hem de toprak koşullarının iyileştirilmesi hedefleniyor. Ancak dikilen yeni ağaçlar henüz meyve vermediği için kısa vadede üretime katkı sağlayamıyor.
ERKEN HASAT UYARISI
Bazı kooperatifler, mevsiminden önce yapılan hasadın ağaçlara zarar vereceğini ve elde edilen yağın kalitesini düşüreceğini belirtiyor. Küresel pazarda litresi 60 dolara kadar çıkan argan yağı, 30 yıl önce sadece 2,50 dolara satılıyordu. Ancak fiyatlardaki bu büyük artışa rağmen, yerel üreticiler hâlâ yeterli kazanç elde edemediklerini dile getiriyor.
Kaynak: Africa News

